Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Baslik :
MÜSLÜMAN OLMANIN, KÜFÜR HÂLİNDE İŞLENEN GÜNAHLARI GİDERECEĞİNE DÂİR EBÛ SAÎD HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyurdu ki: Bir kul Müslüman olursa, İslâm`ı sağlama olursa Allâhu Teâlâ (Hazretleri) evvelce kendisinden sâdır olmuş her seyyiesini tekfîr eder (yâni örter). Ondan sonra sıra kısâsa (yâni mükâfât ve mücâzâta) gelir: Bir hasene ondan yedi yüz kat büyük hasene ile, bir seyyie ise (yalnız kendi) misli (derecesinde mücâzât) ile karşılanır. Meğer ki o seyyieyi Allah affede.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
AMELİN -AZ DA OLSA- DEVAMLI OLANININ FAZÎLETİNE DÂİR HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Yanımda bir kadın varken Nebiyy-i Mükerrem salla`llâhu aleyhi ve sellem hücreme girdi. "Bu kadın kimdir?" diye sordu. "Filâncadır." dedim. Ve kıldığı namaz(lar)ı anlatmağa başladım. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ise "(Bu sözü) bırak. (Dâimâ) elinizden gelecek şeyleri yapınız. Yoksa Allâh hakkı için siz usanmadıkca Allah usanmaz." buyurdu. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in en ziyâde sevdiği din (yâni tâat), sâhibi tarafından devâm üzere yapılanlar idi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ÎMÂNIN ZİYÂDE VE NOKSAN KABÛL ETTİĞİNE VE MÜ`MİNİNİN CEHENNEMDE EBEDİYYEN KALMIYACAĞINA DÂİR ENES HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Lâ İlâhe İllâ`llâh deyib de kalbinde bir arpa ağırlığınca hayır (yâni îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır. Lâ İlâhe İllâ`llâh deyib de kalbinde bir buğday ağırlığınca hayır (yâni îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır. Lâ İlâhe İllâ`llâh deyip de kalbinde bir zerre ağırlığınca hayır (yâni îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
MAİDE ÜÇ NOLU ÂYET-İ CELÎLESİNİN SEBEB-İ NÜZÛLÜ HAKKINDA HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Tâife-i Yehûddan bir kimse ona: "Yâ Emîre`l-Mü`minîn, sizin Kitâbınızda okumakda olduğunuz bir âyet var ki biz Yahûdîlere nâzil olmuş olaydı yevm-i nüzûlünü bayram ederdik." demiş. (Ömer radiya`llâhu anh.): "Hangi âyettir o?" diye sormuş. (Yahûdî) ... cevâbını vermiş. (Bunun üzerine) Ömer (radiyallahu anh) demiş ki biz, bu Âyet-i Kerîme`nin nâzil olduğu günü de yeri de (hakkıyle) biliyor (,kıymetini takdîr ediyor)uz. (Bu Âyet-i Kerîme) Nebiyy-i Mükerrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e bir cum`a günü Arefe`de (vakfede) kâim iken nâzil olmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
İSLÂM`IN TEMELLERİNİ BİLDİREN TALHA HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Necid ahâlîsinden saçı, darmadağın (fakîr) bir kimse (huzûr-ı) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e geldi. Uzaktan sesini karmakarışık duyuyor, fakat ne söylediğini anlamıyorduk. Nihâyet yaklaştı. Meğer İslâm`ın ne olduğunu soruyormuş. (Bu suâline karşı) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Bir gün, bir gece içinde beş namaz." buyurdu. (Adamcağız): "Üzerimde bu namazlardan başkası da olacak mı?" diye sordu. "Hayır, meğer ki tatavvu` edersin (yâni kendiliğinden kılasın.)" cevâbını verdi. Ondan sonra Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Bir de Ramazan orucu." buyurdu. (Adamcağız yine): "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" diye sordu. O da : "Hayır. Meğer ki tatavvu` edesin." cevâbını verdi. -Talha radiya`llâhu anh der ki: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, zekâtı da ona söyledi. (Adamcağız, yine): "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" diye sordu. yine Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Hayır, meğer ki tatavvu` edesin." cevâbını verdi. Bunun üzerine (Necid`li fakîr): "Vallâhi bundan ne artık, ne eksik bir şey yapacak değilim." diyerek ve arkasını dönerek gitti. (Bunu duyunca) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Eğer doğru söylüyorsa felâh buldu gitti." buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
CENÂZE TÖRENİNE KATILMANIN VE NAMAZINI KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Her kim îmânı sebebiyle ve (ecrini yalnız Allah`dan umarak) li-vechi`llâh bir müslümân cenâzesi arkasından gider ve üzerine namaz kılıp defninden ferâgat edilinceye kadar berâber bulunursa iki kîrât ecir ile döner ki kîrâtların her biri Uhud (dağı) gibidir, her kim o cenâze üzerine namaz kılar da defnolunmadan evvel dönerse (yalnız) bir kîrât ecir ile dönmüş olur.
Sıra :
 
Baslik :
MÜSLÜMANA SÖVMENİN VE ONUNLA DÖĞÜŞMENİN NEHYİNE DÂİR ABDULLÂH İBN-İ MES`ÛD HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Müslümana sövmek fısk, onunla kıtâl etmek küfürdür." buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
KADİR GECESİ`Nİ RAMAZAN`IN YİRMİSİNDEN SONRAKİ GECELERDE ARAMAK
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, Kadir Gecesi`ni haber vermek üzere (Hâne-i Saâdetinden) çıktı. Derken Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben, size Kadir Gecesi`ni haber vermek üzere çıkmıştım. Filân ile filân kavga ettiler de (ona dâir olan bilgi) ref` olundu. İhtimâlki de hakkınzda bu daha hayırlıdır. Artık siz, Kadir Gecesi`ni (yirmiden sonraki) yedinci veya dokuzuncu veya beşinci gecelerde arayınız.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
HALKA DİNLERİNİ ÖĞRETMEK İÇİN GELEN CİBRÎL İLE PEYGAMBER ALEYHİ`S-SELÂM`IN KONUŞMASI (İHSÂN HADÎSİ)
Hadis :
Şöyle demiştir: Bir gün Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem açıkta oturuyordu. (yanına) biri gelip: "Îmân nedir?" diye sordu. "Îmân; Allâha, Meleklerine, Allâh`a mülâkî olmağa (yâni Rü`yetu`llâh`a), Peygamberlerine inanmak, kezâlik (öldükten sonra) dirilmeğe inanmaktır." cevâbını verdi. "Ya İslâm nedir?" dedi. "İslâm; Allâh`a ibâdet edip (hiçbir şeyi) O`na şerîk ittihâz etmemek, namazı ikâme ve farz edilmiş zekâtı edâ etmek, Ramazanda da oruç tutmaktır." buyurdu. (Ondan sonra) "Ya ihsân nedir?" diye sordu. "Allâh`a sanki görüyormuş gibi ibâdet etmendir. Eğer sen, Allâh`ı görmüyorsan şüphesiz O, seni görür." buyurdu. "Kıyâmet ne zaman?" dedi. (Bunun üzerine) buyurdu ki: "Bu mes`elede sorulan, sorandan daha âlim değildir. (Şu kadar var ki Kıyâmet`den evvel zuhûr edecek) alâmetlerini sana haber vereyim: Ne zaman (satılmış) câriye, sâhibini (yâni efendisini) doğurur, kim idikleri belirsiz deve çobanları (yüksek) binâ kurmakta birbiriyle yarışa çıkarlarsa (Kıyâmet`den evvelki alâmetler görünmüş olur. Kıyâmet`in vakti) Allâh`dan başka kimsenin bilmediği beş şeyden biridir." Ondan sonra Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem ... Âyet-i Kerîme`sini tilâvet buyurdu. Sonra (gelen adam) arkasını döndü (gitti). Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem "Onu çevirin." diye emrettiyse de izini bulamadılar. Bunun üzerine buyurdu ki işte bu, Cibrîl (aleyhi`s-selâm)dir. Halka dinlerini öğretmek için geldi.
Sıra :
 
Baslik :
ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN KAÇINMAĞI TERGÎB EDEN NU`MÂN İBN-İ BEŞÎR HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (kulağımla) işittim, Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Helâl belli, harâm da bellidir. İkisi arasında da (helâl mi, harâm mı belli olmayan bir takım) şüpheli şeyler vardır ki çok kimseler onları bilmezler. Şüpheli şeylerden her kim sakınırsa ırzını (yâni haysiyetini) da, dînini de kurtarmış olur. Her kim şüpheli şeylere dalarsa (içine girmek yasak olan beylik) koru etrâfında (davarlarını) otlatan bir çoban gibi çok sürmez içeriye dalabilir. Haberiniz olsun, her Pâdişâhın (kendine mahsûs) bir korusu olur. Gözünüzü açın, Allâh`ın yeryüzündeki korusu da harâm ettiği şeylerdir. Âgâh olunuz, cismin içinde bir lokmacık et (parçası) vardır ki iyi olursa bütün cesed iyi olur, bozuk olursa bütün cesed bozulur. İşte o (et parçası) kalbdir.
Sıra :