Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Mesruk
Mesruk - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Hz. Ömer`le karşılaştım. Bana "Sen kimsin?" diye sordu. "Mesruk İbnu`l-Ecda" dedim. Dedi ki: "Ben Resulullah (sav)`ın ecda şeytandır" dediğini işittim."
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
"İbnu Mes`ud (ra)`un yanında oturuyorduk, o da aramızda yatmış vaziyette idi. Kendisine bir adam geldi ve: "Ey Ebu Abdirrahman! Bir kıssacı (Kinde kapıları yanında), Duhan mucizesi gelerek kafirlerin nefislerini alıp götüreceğini, mü`minlerin ondan nezle şeklinde (çok hafif müteessir olarak) geçiştireceğini anlatıyor" dedi. Bunun üzerine İbnu Mes`ud (ra) kızarak oturdu ve şunları söyledi: "Ey insanlar Allah`tan korkun. İçinizden bir şeyler bilenler bildiklerini söylesin. Bilmeyenler de, "Allahu a`lem (Allah bilir)" desin. Zira birinizin bilmediği bir şey için "Allah bilir" demesi en büyük ilimdir. Zira Allahu Teala Resul-i Ekrem (sav) için şöyle buyurmuştur: "Ben bu hizmetim için sizden bir ücret istemiyorum, kendiliğinden bir şey teklif edenlerden de değilim, de!" (Sad, 86). Şüphesiz, Hz. Peygamber (sav) insanlarda bir gerileme gördüğü zaman: "Rabbim, Hz. Yusuf un yedi (senesi) gibi yedi (kıtlık) senesi ver" diye bedduada bulunmuştu. Bu beddua üzerine Mekkeli müşrikleri öyle bir kıtlık yakalamıştı ki her şeyi silip süpürmüş, açlıktan iaşelerin derilerini bile yemek zorunda kalmışlardı. Onlardan biri semaya bakınca, duman gibi birşeyler görür olmuştu. Bu durum karşısında, (Mekkelilerin lideri olan Ebu Süfyan) Hz. Peygamber (sav)`e müracaat ederek: "Ey Muhammed, sen Allah`a taat ve yakınlarına yardım emrederek geldin. Kavmin helak oldu. Onlar için Allah`a dua et!" dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle. Bu can yakan bir azabtır. İnsanlar: "Rabbimiz bu azabı bizden kaldır, doğrusu artık biz inananlarız" derler. Nerede onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler "belletilmiş bir deli" demişlerdir Biz sizden azabı az süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz" (Duhan, 10-15). Abdullah İbnu Mes`ud şöyle dedi: "Haklarında: "Onları çarptıkça çarpacağımız gün intikamımızı mutlaka alırız" (Duhan 16) buyurulanlardan hiç ahiret azabı kaldırılır mı?" Ayette geçen batsa (çarptıkça çarpma), Bedir Savaşı`dır.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Aişe (ra)`ye sordum: "Resulullah (sav)`a göre hangi amel efdaldi?" Bana: "Devamlı olan!" diye cevap verdi. Ben tekrar: "Gecenin hangi vaktinde kalkardı?" dedim. "Bağıranı -yani horozu- işittiği zaman kalkardı!" diye cevap verdi.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
O beni ihtiyar ettikten sonra hanımını bir veya yüz veya bin defa muhayyer kılmama aldırmam. Nitekim Hz. Aişe`ye sordum da bana: "Resulullah (sav) bizi muhayyer bırakmıştı. [Hepimiz onu ihtiyar ettik.] Bu, talak mıydı?" diye cevap verdi."
Sıra :
Ravi :
Hadis :
Hz. Aişe (ra)`ye dedim ki: "Ey anneciğim! Muhammed (sav) Rabbini gördü mü?" Bu soru üzerine: "Söylediğin sözden tüylerim ürperdi. Senin üç hatalı sözden haberin yok mu? Kim onları sana söylerse yalan söylemiş olur. Şöyle ki: Kim sana: "Muhammed Rabbini gördü" derse yalan söylemiş olur. (Hz. Aişe bu noktada, sözüne delil olarak) şu ayeti okudu. (Mealen): "Onu gözler idrak edemez, O ise gözleri idrak eder" (En`am 103). Devamla dedi ki: "Kim sana derse ki Muhammed yarın olacak şeyi bilir, yalan söylemiştir. Zira ayet-i kerimede (mealen): "Hiçbir nefis yarın ne kesbedeceğini bilemez" (Lokman 34) buyrulmuştur. Kim sana Muhammed`in vahiyden bir şey gizlediğini söylerse o da yalan söylemiştir. Çünkü ayet-i kerimede (mealen): "Ey Peygamber! Sana Rabbinden her indirileni tebliğ et. Şayet bunu yapmazsan Allah`ın risaletini tebliğ etmiş olmazsın" (Maide 67) buyrulmuştur. Lakin Resulullah (sav) Cibril`i (suret-i asliyesinde) iki sefer görmüştür."
Sıra :