Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

İbnu Abbas

İbnu Abbas - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir diğer rivayetinde şöyle buyrulur: "Üzerine Allah`ın ismi zikredilen (hayvan etinden) yiyin" (En`am, 118). "Üzerine Allah`ın ismi zikredilmeyenden yemeyin" (En`am 121) emri neshedilip, ehl-i kitabın kestiği, yasaktan istisna edilerek şöyle dendi: "...Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir..." (Maide, 5)
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
Cenab-ı Hakk`ın "Üzerine Allah`ın isminin zikredilmediği (kesilmiş hayvan eti)nden yemeyin" ayeti ile ilgili olarak şu açıklamayı yapmaktadır: "Müşrikler, bu meselede müminlerle ihtilaf ederek (alayvari) şöyle dediler: "Allah`ın kestiğini yemiyorsunuz, fakat kendi kestiğinizi yiyorsunuz."
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
Arab`ın (cahiliye devrindeki) cehaletini öğrenmek seni memnun ederse En`am suresinin 130. ayetten sonra gelen şu ayetini oku: "Beyinsizlikleri yüzünden, körü körüne çocuklarını öldürenler ve Allah`ın kendilerine verdiği nimetleri -Allah`a iftira ederek- haram sayanlar mahvolmuşlardır; onlar sapıtmışlardır, zaten doğru yolda da değillerdi" (En`am 140).
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
(Cahiliye devrinde) kadın, Kabe-i Muazzama`yı çıplak olarak tavaf eder ve şöyle derdi: "Bana kim ödünç bir tavaf elbisesi verecek?" Elbiseyi fercinin üzerine kor: "Bugün bir kısmı veya tamamı görülür ama, ondan açılanı helal etmem" derdi. Bu tatbikatla ilgili olarak şu ayet indi: "Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyerek gidin, yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah müsrifleri sevmez" (A`raf, 31).
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
"Allah katında yeryüzündeki canlıların en kötüsü gerçeği akletmeyen sağırlar ve dilsizledir" (Enfal, 22) ayetinde kastedilmiş olanlar Abdü`d-Daroğullarından bir gruptur.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
"Ey Peygamber! Mü`minleri savaşa teşvik et. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan iki yüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur" (Enfal, 65) ayeti inince bir kişinin on kişinin önünden kaçmaması, yirmi kişinin de iki yüz kişinin önünden kaçmaması farz kılındı. Sonra da şu ayet indi: "Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz, onlardan iki yüz kişiyi yener. Sizin bin kişiniz, Allah`ın izniyle, iki bin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir." (Enfal, 66). Böylece yüz kişinin, iki yüz kişinin önünden kaçmaması farz kılındı.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
Şu iki ayet hakkında aşağıdaki açıklamayı yapmıştır: "Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad edenler ve Muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirlerinin dostudurlar" ve "İnanıp hicret etmeyenlerle, -hicret edene kadar- sizin dostluğunuz yoktur. Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir. Allah işlediklerinizi görür. İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar, inanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve Muhacirleri barındırıp, onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır. Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. Sonra inanıp hicret eden ve sizinle birlikte savaşanlar, işte onlar sizdendir." Bedeviler muhacire varis olmazdı, muhacir de ona varis olmazdı. Bu durum nesh edildi. Ayet şöyle buyurdu: "Birbirinin mirascısı olan akraba Allah`ın kitabına göre birbirine daha yakındır. Doğrusu Allah her şeyi bilir." (Enfal, 22-25)
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Hz. Osman (ra)`a dedim ki: "Siz niçin, mesani grubuna giren Enfal suresini miün grubuna giren Beraet suresine yaklaştırdınız ve aralarına da besmeleyi yazmadınız?" Hz. Osman (ra) şu cevabı verdi: "Resulullah (sav)`a vahiy sırasında, bir çok süre birlikte gelirdi. Bu durumda herhangi bir vahiy geldi mi, vahiy katiblerini çağırır, onlara: "Şu ayetleri, şu şu meselelerin zikedildiği sureye koyun" diye irşad ederdi. Bir ayet geldiği zaman da "Bu ayeti içinde şu şu şeylerin zikredildiği sureye koyun" derdi. Enfal suresi, Medine`de ilk nazil olanlardandı. Beraet suresi ise, iniş itibariyle Kur`an`ın sonuncusu idi. Bunun kıssası da Enfal`in kıssasına benzemekte idi. Bu sebeple Beraet`i öbüründen zannettim. Resulullah (sav) bu surenin öncekinden olduğunu belirtmeden vefat etti. Bu sebeple ben bunların arasını yakın tuttum ve ikisinin arasına bismillahirrahmanirrahim satırını koymadım. Böylece onu yedi uzunların (Seb`u`t-Tıval) arasına koydum." (Ebu Davud`un rivayetinde "Beraet`i öbüründen zannettim" cümlesi yoktur)
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
"Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda sarfetmeyenlere can yakıcı bir azabı müjdele" ayeti nazil olduğu zaman, Müslümanlar bundan fazlaca kaygılandılar. Hz. Ömer (ra): "Ben sizin üzüntünüzü gidereceğim, haydi gelin" dedi ve gidip Hz. Peygamber (sav)`e müracaat ederek: "Ey Allah`ın Resulü", dedi "bu ayet ashabını çok kaygılandırdı." Hz. Peygamber : "Allah zekatı, malınızda baki kalan kirliliği temizlemek için farz kıldı. Nitekim, sizden sonrakilere kalması için de mirası farz kıldı" buyurdu. İbnu Abbas devam etti: (Resulullah`ın bu açıklaması üzerine) Hz. Ömer (ra) sevincinden (Allahu ekber) dedi. Peygamberimiz (sav) açıklamasına devamla, Hz. Ömer (ra)`e: "Kişinin kendi lehine biriktirdiği şeyin ne olduğunu sana haber vereyim mi? Bu, saliha bir kadındır. Yani nazar ettiği zaman kendini hoşnud kılacak, emrettiği zaman itaat edecek, evinden uzaklaştığı zaman (malını ve namusunu) koruyacak olan kadın"
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
"Allah`a ve ahiret gününe inananlar mallarıyla, canlarıyla savaşmak istediklerinden ötürü geri kalmak için senden izin istemezler.." (Tevbe, 44) ayeti, Nur suresindeki şu ayetle neshedilmiştir: "Doğrusu Allah`a ve Peygamberine inanan mü`minler, Peygamberle beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında ondan izin almaksızın gitmezler. Ey Muhammed! Senden izin isteyenler, işte onlar, Allah`a ve Peygamberine inananlardır. Bazı işleri için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver, Allah`tan, onların bağışlanmalarını dile. Allah şüphesiz bağışlar, merhamet eder" (Nur, 62).
Sıra :