Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Salim

Salim - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Ravi :
Hadis :
İbnu Ömer (ra)`e, "belli bir vade ile bir başkasında alacağı bulunan adam, parasını daha çabuk alabilmek için bir kısmından vaz geçecek olsa?" diye sordular. İbnu Ömer bunu hoş görmedi ve bu davranışı yasakladı."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Salim, babası Abdullah İbnu Ömer`den naklen anlatıyor: Resulullah (sav) (mallardan alınması gereken) zekatların miktarını belirten bir kitap yazmıştı. Amillerine göndermeden vefat etti. Resulullah onu kılıncına yakın olarak asmıştı. Hz. Ebu Bekir (ra), ölünceye kadar onunla amel etti. Sonra Hz. Ömer (ra) de ölünceye kadar onunla amel etti. Bu kitapta şunlar yazılı idi: DEVELER: 1) 5 devenin zekatı 1 koyundur. 2) 10 devenin zekatı 2 koyundur. 3) 15 devenin zekatı 3 koyundur. 4) 20 devenin zekatı 4 koyundur. 5) 25`e ulaştı mı 35`e kadar, zekat bir bintu mehaz`dır. 6) 36`ya ulaştı mı 45`e kadar, zekat bir ibnu lebun`dur 7) 46`ya ulaştı mı 60`a kadar, zekat bir hıkka`dır. 8) 61`e ulaştı mı 75`e kadar, zekat bir ceza`a`dır. 9) 76`ya ulaştı mı 90`a kadar, zekat 2 ibnetu lebun`dur. 10) 91 `e ulaştı mı 120`ye kadar, zekat 2 hıkka`dır. 11) Deve 120`den fazla ise zekat her elliye bir hıkka; her kırka bir ibnetu lebun zekat gerekir. KOYUNA GELİNCE 12) 40`a ulaşınca 120 koyuna kadar zekatı 1 koyundur. 13) 121 `e ulaşınca 200 koyuna kadar zekatı 2 koyundur. 14) 201`e ulaşınca 300 koyuna kadar zekatı 3 koyundur. 15) 300`ü aştı mı her 100 koyuna bir koyun zekat düşer, yüzden aşağıda kalan küsurata zekat düşmez. 16) Zekat korkusuyla müctemi (birleşik) olanlar ayrılmaz, müteferrik (ayrı) olanlar da birleştirilmez. 17) İki ortağın malından alınan zekatta, her ikisi de adalet üzere birbirlerine müracaat ederler. 18) Zekat olarak, çok yaşlı ve ayıplı olan hayvan alınmaz. 19) Zühri der ki: "Zekatı almak üzere memur geldiği vakit, koyunlar üç sınıfa ayrılır: Üçte biri kötü, üçte biri iyi, üçte biri de vasat. Zekat memuru, zekat payını vasat kısmından alır." Zühri, sığırdan bahsetmez.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Salim, babasından (ra) naklediyor: "Dedi ki: "Ben Ömer (ra)`in bir şey için: "Zannederim ki bu şöyledir" deyip de dediği gibi olmadığını hiç görmedim. (Nitekim bir gün), Ömer otururken güzel bir adam yanmdan geçti. Ömer: "Zannımda yanıldım." Veya: "Bu adam cahiliye devrindeki dini üzere devam etmektedir." Veya: "Bu, cahiliyede kavminin kahiniydi!" dedi ve: "Şu adamı bana çağırın!" buyurdu. Adam çağırıldı. Ömer: "Zannımda yanıldım veya sen cahiliye devrindeki dinin üzeresin, veya cahiliyede sen onların kahini idin!" diyerek hakkındaki tereddütlerini dile getirdi. Adam: "Bu günkü gibi bir gün görmedim (yani bugün gördüğüm şeyi hiç görmedim). Bugün müslüman bir kimse (olmayacak şekilde) karşılandı" dedi. Hz. Ömer: "Sana yemin veriyorum, benim istediklerimi doğru olarak söyleyeceksin!" buyurdu. Adam: "Cahiliye devrinde ben onların kahinleri idim!" dedi. Ömer ona: "Dişi cinninin sana getirdiği haberlerin en acayibi hangisi idi?" dedi. Adam: "Bir gün ben çarşıda iken, bana dişi cin geldi. Ondaki korkuyu biliyorum. Dedi ki: "Sen cinni ve onun ye`sini ve başı üzerine devrilmesinden (yanı kulak hırsızlığından men olarak haber alamayışından) sonraki ümidsizliğini ve sırtlarına ince çullar konulmuş genç develerle yetişilip yakalamasını görmedin mi?" Ömer şöyle dedi: "Doğru söyledi. Ben onların putlarının dibinde uyurken, bir adam bir buzağı ile geldi ve kesti. O zaman ona birisi öyle bir bağırdı ki, bu kadar yüksek sesle bağıran birisini hiç işitmemiştim. Şöyle diyordu: "Ey celih (ey düşmanlığnı açığa vuran kimse)! Emrun necih (zafer bulmuş bir iş), reculün fasih (fasih konuşan bir adam) var. Senden başka ilah yoktur diyor!" Oradaki cemaaat o adama doğru sıçradılar. (Hz. Ömer devamla dedi ki): "Ben bunu görünce kendi kendime: "Ben bu işin arkasında ne olduğunu anlayıncaya kadar buradan ayrılmayacağım!" dedim. Sonra o zat yine bağırdı: "Ey celih, emrun necih, reculün asih (Ey düşmanlığını açığa vuran kimse! Muvaffak olacak bir iş, fasih konuşan bir adam (var!) Lailahe illallah! diyor!" Ben kalktım. Aradan çok geçmeden "Bir peygamber (çıktı)" dendi."
Sıra :