Rüku Ve Sücudun Şekli

Resulullah (sav) bize namazı şöyle öğretti: "önce tekbir getirdi iki elini kaldırdı. Rükuya gittiği zaman ellerinı dizlerinin arasında kavuşturdu." Ravi der ki; Sa`d`a bu haber ulaşınca: "Kardeşim doğru söyledi. Biz böyle yapardık, sonra şununla emredildik" dedi ve bununla diz kapaklarını kavrayıp avuçlamayı kastetti.

2589

Diz kapağı(nı tutmak) sizin için sünnet kılınmıştır, öyle ise rükuda diz kapaklarını kavrayın.

2590

Bera İbnu Azib (ra) bize secdeyi şöyle vasfeyledi: Ellerini (yere) koydu, dizleri üzerine dayandı, kalçasını (havaya) kaldırdı ve: "Resulullah (sav) böyle secde yaparlardı" buyurdu. (Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav) namaz kılınca kollarını kanat gibi yanlarına açardı" denmiştir.)

2591

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Secde ettiğin zaman ellerini yere koy, dirseklerini (havaya) kaldır."

2592

Bera`ya: "Resulullah (sav) secde edince yüzünü nereye koyardı?" diye soruldu. "Ellerinin arasına" diye cevap verdi.

2593

Resulullah (sav) namazda secdeye gidince ellerinin arasını, koltukaltı beyazlıkları görününceye kadar açardı.

2594

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz secde edince kollarını, köpeğin yayması gibi yere yaymasın."

2595

Amir İbnu Sa`d babasından (Sa`d`dan) (ra) naklediyor: "Resulullah (sav) (secdede) ellerin yere konulmasını, ayakların da dikilmesini emretti."

2596

Resulullah (sav) rüku yapınca itidali muhafaza eder, başını (yukarı) dikmez, (aşağı da) eğmezdi. Ellerini dizkapaklarının üzerine koyardı. Secde için yere eğilince adalelerini koltuk kısmından yana açardı. Ayaklarının parmaklarını da aralardı.

2597

Resulullah (sav) secde ettiği zaman, burnunu ve alnını yere koyardı. Ellerini yanlarından aralardı, avuçlarını omuzları hizasına koyardı.

2598