Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Ravi :
Hadis :
Ömer vehme düştü (yanıldı). Resulullah (sav): "Namaz kılmak için güneşin batma ve doğma zamanını taharri etmeyin (araştırıp seçmeyin). Çünkü o, şeytanın iki boynuzu arasında doğar." diye yasakladı. (Müslim, şu ziyadede bulundu: "Resulullah (sav) ikindiden sonraki iki rekati hiç bırakmadı.")
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Cündüb İbnu`s-Seken el-Gıfari`nin -ki bu zat Eb Zerr (ra)`dir- anlattığına göre, Kabe`nin basamağına çıkıp şöyle demiştir. "Beni bilen bilir, bilmeyen de bilsin ki, ben Cündüb`üm. Resulullah (sav)`ı şöyle söyler işittim: "Sabah (namazın)dan sonra güneş doğuncaya kadar namaz yoktur, ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar; Mekke`de hariç, Mekke`de hariç, Mekke`de hariç." [Rezin ilavesidir. Bu hadis, Ahmed İbnu Hanbel`in Müsned`inden tahric edilmiştir (5,165)]
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resulullah (sav) ikindi (namazı)ndan sonra, güneşin yüksekte olma halini istisna ederek, namaz kılmayı yasakladı. (Nesai`nin rivayetinde (ibare, ifade bakımından biraz farkla) şöyle gelmiştir: "...güneşin beyaz ve parlak halde olmasını istisna ederek...")
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resulullah (sav) el-Muhammas`ta ikindi namazı kıldırdı. Ve dedi ki: "Bu namaz, sizden öncekilere de arz olundu, ama onlar bunu zayi ettiler. Kim buna devam ederse ecri iki kere verilecek. Şahid doğuncaya kadar; ondan sonra namaz mevcut değildir."
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
es-Saib İbnu Yezid (ra)`in anlattığına göre, ikindiden sonra namaz kıldığı için el-Münkedir`i Hz. Ömer (ra)`in dövdüğünü görmüştür.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) cuma günü hariç, gün ortasında (nısfu`n-nehar) namaz kılmayı mekruh addederdi ve derdi ki: "Cehennem, cuma dışında (her gün o vakitte) coşturulur."
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Ala İbnu Abdirrahman`ın anlattığına göre, öğle namazından çıkınca, Basra`daki evinde Enes İbnu Malik`e uğramıştı. Zaten evi de mescidin bitişiğindeydi. Der ki: "Huzuruna çıktığım zaman bana: "İkindiyi kıldınız mı?" diye sordu. Ben: "Hayır, şu anda öğle namazından çıktık" dedim: "İkindiyi kılın!" dedi. Kalkıp kıldık. Namazdan çıkınca: "Ben," dedi, "Resulullah (sav)`ın şöyle söylediğini işittim: "Bu, münafıkların namazıdır, oturur, oturur şeytanın iki boynuzu arasına girinceye kadar güneşi bekler, sonra kalkıp dört rek`at gagalar. Namazda Allah`ı pek az zikreder."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Ben Resulullah (sav)`ı vakti dışında sadece iki namazı kılarken gördüm: (Veda Haccı sırasında) Müzdelife`de akşamla yatsıyı birleştirerek kıldı. O gün, sabah namazını da (mutad) vaktinden önce kıldı.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
İbnu Mes`ud (ra) haccetmişti. Yatsı ezanı sırasında veya buna yakın bir zamanda Müzdelife`ye geldik. Yanındaki bir adama söyledi, ezan ve arkasından ikamet okudu. Sonra akşam namazını kıldı. Arkasından iki rekat (sünnetini) kıldı. Sonra akşam yemeğini istedi ve yedi. Arkadan bir adama emretti, ezan ve ikamet okudu, iki rekat olarak yatsıyı kıldı. Şafak söktüğü zaman: "Resulullah (sav) şu saatte bugün ve bu yer dışında şu namazı hiç kimse kılmamıştır" dedi. Abdullah (ra) dedi ki: "İşte şu ikisi, vakti değiştirilmiş olan yegane iki namazdır. Biri akşam namazı- bu, halk Müzdelife`ye geldikten sonra kılınır; diğeri sabah namazı, bu da şafak söker sökmez kılınır." İbnu Mes`ud sözlerine devamla: "Ben Resulullah (sav)`ın bunu yaptığını, sonra ortalık ağarıncaya kadar kaldığını gördüm" dedi. Sonra sözlerini şöyle tamamladı: "Eğer, Emrü`l Mü`minin -yani Hz. Osman (ra)- şu anda ifaza`da bulunsa (Mina`ya müteveccihen hareket etse) sünnete uygun hareket etmiş olur." (Hadisin ravisi Abdurrahman İbnu Yezid der ki): "Bilemiyorum, İbnu Mes`ud`un bu sözü mü önce telaffuz edildi, Hz. Osman`ın (Mina`ya) hareket emri mi... Derhal telbiye çekmeye başladı ve bu hal, yevm-i nahirde Büyük Şeytan`a taş atılıncaya kadar devam etti."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar, eğer ezan okumak ile namazın ilk safında yer almada ne (gibi bir hayır ve bereket) olduğunu bilseler, sonra da bunu elde etmek için kur`a çekmekten başka çare kalmasaydı, mutlaka kur aya başvururlardı."
Sıra :