Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Ravi :
Hadis :
Hz. Peygamber (sav) müşteri kızıştırmayı yasakladı. (İmam Malik şu ilavede bulunur: "Kızıştırma (necş): Aslında alıcı olmadığın halde, (araya girerek) mala değerinden fazla fiyat vermendir. Böylece (gerçekten almak isteyen) bir başkası, seni takiben mala daha fazla fiyat vererek aldanır.")
Sıra :
 
Hadis :
Müşteri kızıştıran, riba yemiş haindir. Bu iş, batıl bir aldatmadır, helal değildir." (Buhari bunu senetsiz olarak ve sahabe sözü şeklinde rivayet etmiştir.)
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Ravi, hanımından bir cariye satın alır. Ancak karışı bir şart koşarak der ki: "Şayet cariyeyi satacak olursan, satın aldığın fiyatla ben alacağım". Bu hususta Hz. Ömer (ra)`e sordum. Bana: "Cariyeye yaklaşma. Onda başka birisi için şart var" dedi.
Sıra :
 
Hadis :
Amr İbnu Şuayb İbni Muhammed İbni Abdillah İbni Amr İbn`il-As babası tarikiyle ceddi Abdullah`tan rivayet ettiğine göre, "Hz. Peygamber (sav), bey`u`l-urban`ı yasaklamıştır." (İmam Malik bey`ul-urban`ı şöyle tarifeder: "Kişinin bir köle veya cariyeyi satın alıp veya bir hayvanı kiralayıp, sonra satan veya kiralayan kimseye: "Sana şu kadar dirhem veya dinar veriyorum,şu şartla ki, ben bu malı satın alır veya senden kiraladığım hayvana binersem sana vermiş olduğum para, malın bedelinden veya hayvanın kirasından sayılacaktır. Şayet malı almaktan, veya hayvanı kiralamaktan vazgeçersem, sana önceden vermiş olduğum para senin olsun" der.)
Sıra :
 
Hadis :
Dedesi Muhammed İbnu Amr, el-Efrak adındaki bağının meyvesini dört bin dirheme sattı. Bundan sekiz yüz dirheme (tekabül eden) hurmayı müstesna kıldı.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
İmam Malik (ra)`e ulaştığına göre, Hz. Peygamber (sav) satışı ve selefi yasaklamıştır. İmam Malik bunu şöyle açıklar: "Bu, bir kimsenin diğerine şöyle demesidir: "Senin malını şu şu fiyata alıyorum ancak bir şartla sen de benden şunu ve şunu selef suretiyle satın alacaksın". Bu çeşit bir muamele caiz değildir."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Hz. Peygamber (sav)`la birlikte gazveye katıldım. Ben su taşımada kullandığımız devemizin üzerinde giderken Resulullah (sav) bana kavuştu. Devem yorgundu ve bu yüzden gerilerden yürüyordu. Durumu görünce Hz. Peygamber (sav) de geride kalarak deveyi sürdü ve ona dua buyurdu. Bunun üzerine bütün develerin önünden gitmeye başladı. Bana: "Deveni nasıl görüyorsun?" diye sordu. "Çok iyi görüyorum, bereketiniz değdi" dedim. "Onu bana satar mısın?" buyurdu. Ben utandım, bundan başka su taşıyan devemiz yoktu. Yine de "evet" dedim ve Medine`ye varıncaya kadar sırtı benim olmak şartıyla deveyi kendilerine sattım. Ona: "Ey Allah`ın Rasülü yeni evliyim" diyerek izin istedim. Bana izin verdiler. Bunun üzerine, Medine`ye gelince beni dayım karşıladı. Deveden sordu. Deve ile ilgili yaptıklarımı anlatınca beni ayıpladı. İzin istediğim sırada Hz. Peygamber (sav): "Bakire ile mi, dulla mı evlendin?" diye sormuştu. Ben "dul biriyle" dedim. "Niye bakire ile değil, o seninle sen de onunla şakalaşırdınız" buyurdu. Ben: "Ey Allah`ın Resulü, babam vefat etti. Bir çok kız kardeşim var, hepsi de küçük. Onlarla aynı yaşta, onların terbiyeleriyle meşgul olamayacak, onlara bakamıyacak çok genç biriyle evlenmeyi uygun bulmadım. Bu sebeple onlara bakıp terbiyelerini yapacak bir dulla evlendim" dedim. Resulullah (sav) Medine`ye gelince deveyi vermek üzere yanlarına gittim. Bana parasını verdi ve deveyi de iade etti.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav): "Deveyi bana bir okiyye`ye sat" dedi. Ben; "Hayır" dedim. Resulullah (sav) ısrar ederek: `Onu bana bir okiyye`ye sat" dedi, ben de sattım fakat evime kavuşuncaya kadar binme şartını koştum. Medine`ye gelince, teslim etmek üzere deveyi Resulullah (sav)`a getirdim. Bana parasını hemen ödedi. Ben oradan ayrıldım. Arkamdan birini göndererek: "Esasen senin devene müşteri değilim, sen deveni geri al artık, o yine senin olsun" dedi. Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav) hayvanın sırtını Medine`ye kadar bana iade etti" denir. Bir diğer rivayette: "Medineye kadar sırtı senin" denir. Bir diğer rivayette: "...Medine`ye kadar sırtını şart kıldı" ifadesi vardır. Buhari der ki: "Şart kılma ifadesi rivayetlerin çoğunda yer alır. Sahih olan da budur." Bir diğer rivayette: "Deveyi, dört dinara (sattım)" denir. Bu, dinarın on dirhem hesabından bir okiyye yapar. Diğer bir rivayette "Bir okiyye altın`a" denir. Diğer bir rivayette "ikiyüz dirheme" denir. Bir diğer rivayette "Dört okiyye`ye" denir. Bir diğer rivayette "Yirmi dinara" denir. Bir diğer rivayette: "Medine`ye geldiğin zaman dikkatli ol hanımın hayızlı olabilir" buyurdu. Bu rivayette "Akşam vakti Medine`ye geldim. Mescide uğradım. Resulullah (sav) orada mescidin kapısında buldum. Bana "Şimdi mi geldin?" diye sordu. "Evet!" dedim. Bana: "Deveni bırak, içeri gir, iki rek`at namaz kıl!" buyurdu. Ben hemen girdim, namaz kıldım ve döndüm. Hz. Bilal`e emrederek bana bir okiyye tartmasını söyledi. Bilal derhal tarttı ve biraz da fazla koydu" denir. Bir diğer rivayette Cabir (ra) der ki: "(Evimize) girmek için gittiğim zaman, Resulullah (sav) şöyle uyardı: "Biraz ağır olun, evlere geceleyin girelim. Böylece, saçı başı dağınık olanlar taranır, gurbette kocası olanlar etek traşı olurlar."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Müslim`in bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir. Resulullah (sav): "Bana şu deveyi sat" buyurdu. Ben: "Hayır satmam, size bağışlıyorum, deve sizin olsun ey Allah`ın Resulü" dedim. "Olmaz, bağış kabul etmem, sat onu bana" buyurdu. Ben: (öyleyse, dedim, bir adama bir okiyye miktarında altın borcum var, ona mukabil deveyi size sattım" dedim. Resulullah (sav): "Aldım onu, ancak sen yükünü Medine`ye kadar onun üzerinde götür" dedi. Medine`ye gelince, Hz. Bilal (ra)`e: "Cabir`e bir okiyye altın ver, biraz da fazla olsun" emretti. Bilal bu söz üzerine bir kirat fazla tarttı. Kendi kendime: "Resulullah (sav)`ın bana verdiği fazla miktarı yanımdan hiç ayırmayacağım" dedim. Harra harbinde, Şamlılar tarafından yağma edilinceye kadar, kesemin dibinde duruyordu.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Yine Müslim`den gelen bir başka rivayet şöyledir: Resulullah (sav) "Bana, deveyi şu, şu bedele sat, Allah da seni mağfiret buyursun, olmaz mı?" dedi. Ben cevaben: "Elbette, o sizin olsun" dedim. Resulullah (sav) bir taraftan miktarı artırmaya devam ediyor bir taraftan da: "Allah Teala sana mağfiret buyursun" diyordu. Bu sözü üç kere tekrar etti.
Sıra :