Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Konu :
Hadis :
Safiyye (ra) buyurdu ki: "Hz. Peygamber (sav) i`tikafta iken ziyaret maksadıyla geceleyin yanına uğradım. Bir müddet konuştuk. Sonra geri dönmek üzere kalktım. Uğurlamak üzere de o kalktı. Kapıya kadar gelmişti ki, Ensar`dan iki kişi oradan geçiyordu. Hz. Peygamber (sav)`i görünce hızlandılar. Resulullah (sav): "Ağır olun dedi, şu yanımdaki Huyey`in kızı Safiyye`dir." Onlar "Subhanallah, dediler bu da ne demek ey Allah`ın Resulü" Hz. Peygamber (sav): "Şeytan, insana, damarlardaki kan gibi nüfuz eder. Ben, onun kalplerinize bir kötülük atmasından korkarım" buyurdu."
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Hadis :
Babam Ömer (ra) cahiliye devrinde iken geceleyin i`tikafa girmek üzere nezretmişti (adamıştı). (Hatta Mescid-i Haram`da bir gün i`tikaf yapmayı adamıştı diye de rivayet edilir). Durumu Hz. Peygamber (sav)`den sordu. Resulullah (sav) "Nezrini yerine getir" buyurdu."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki; "Sahibi olmayan bir araziyi kim ihya ederse, bu araziyi herkesten ziyade o hak kazanır." Urvetu`bnu Zübeyr "Hz. Ömer (ra) halife iken bu hadisin hükmünü tatbik etti" dedi.
Sıra :
 
Hadis :
Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Kim ölü bir araziyi ihya ederse, burası onun olur. Başkasının arazisine izinsiz ağaç dikene hiçbir hak tanınmaz. Ebu Davud`da şu ziyade var: Urve (ra) dedi ki: "Şehadet ederim ki, Hz. Peygamber (sav) şuna hükmetti; Arz, Allah`ın arzıdır, insanlar da Allah`ın kullarıdır. Kim bir ölü araziyi (mevat) ihya ederse, bu yere, o, herkesten ziyade hak sahibi olur. Bu hükmü Resulullah (sav)`dan bize, ondan namazı getirenler getirdi."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Bana bu hadisi rivayet eden kimse şunu da anlattı: İki kişi Hz. Peygamber (sav)`a müracaat ederek aralarındaki ihtilafı arzettiler: Bunlardan biri, diğerinin arazisine hurma ağacı dikmişti. Resulullah (sav): "Tarla, eski sahibine aittir, ağaç diken de diktiklerini tarlada söksun" diye hükmetti. Ben ağaçların köklerine baltalarla vurulduğunu gördüm. Ağaçlar boylu boslu tam haldeydiler, hepsi de tarladan söküldüler.
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) dedi ki: "Mevat (ölü) bir araziyi kim bir duvarla çevrelerse, burası onun olur." Rezin, Said İbnu Zeyd (ra)`den şu ziyadeyi kaydetti: Resulullah (sav) dedi ki: "Sahibi bir arazinin bakımından aciz kalarak helak olmaya terkedince biri gelip bu araziyi ihya öderse, arazi kendinin olur."
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Peygamber (sav)`i bir at yere atmıştı. Resulullah (sav)`ın (sağ) tarafı veya (sağ) omuzu ezildi. Bu O`na ayakta duramayacak kadar izdırab verdi. O sıralarda hanımlarını da bir ay müddetle terketti. Bu esnada, hurma kütüğünden yapılmış bir merdivenle çıkılan tenezzüh odasına (meşrübe) çekildi. Ashab (ra) kendisine "geçmiş olsun" ziyaretine geliyorlardı. Resulullah (sav) oturarak namaz kılardı, onlar ise ayakta durarak namaza uymuşlardı. Selamı verince şöyle dedi: "İmam, kendisine uyulmak için vardır, öyle ise ayakta namaz kıldırıyorsa siz de ayakta kılın, şayet oturarak kıldırıyorsa siz de oturarak kılın, imam rükuya varmadan rükuya gitmeyin, o başını kaldırmadan siz de kaldırmayın." Ravi der ki: "Hz. Peygamber (sav) ayın 29`unda meşrübeden indi. Ashab: "Ey Allah`ın Resulü, sen bir aylık bir müddet için ila`ya (ayrı kalmaya) karar vermiştin" dediler. Onlara: "Bu ay yirmi dokuz gündür" cevabını verdi." (Buhari ve Müslim`de Ümmü Seleme`den gelen bir rivayette: "Bu ay yirmi dokuz çekiyor" buyurmuştur. Müslim`de Cabir (ra)`den kaydedilen bir rivayette: "Sonra iki elini üç sefer uzattı, ikisinde her iki elinin bütün parmaklarıyla, sonuncu kerede sadece dokuz parmağıyla işaret etmişti" diye yirmi dokuzu gösterdiği açıklanır. (Sıyam 24))
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler için dört ay beklemek vardır. Eğer erkekler (o müddet içinde kefaret yaparak zevcelerine) dönerlerse şüphe yok ki Allah cidden gafur ve rahimdir..." (Bakara, 226) ayetinin açıklaması ile alakalı olarak) şöyle demiştir: " Ayette zikretilen dört ay geçtikten sonra ya rücu etmek veya boşamak üzere zevç tevkif olunur, ila yapan fiilen boşamayınca (bu müddetin dolmasıyla) boşanma husule gelmez." (Bu görüş, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Ebu`d-Derda ve Hz. Aişe (ra)`den ve Ashab`tan on iki kişiden de rivayet edilmiştir. Buhari`nin bir başka rivayetinde İbnu Ömer demiştir ki: "Cenab-ı Hakk`ın ayette zikrettiği ila, dört aylık müddet dışında hiç kimseye helal olmaz. Bu müdded dolunca ya tatlılıkla hanımını tutar veya, Allah`ın emrettiği şekilde boşamaya karar verir, (ila müddetini uzatarak kocanın ayrıca birde boşanmasını beklemek gibi üçüncü bir yola sülük edilemez.)")
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir kimse hanımına yaklaşmamaya yemin ederse (ila`ya karar verirse), bundan boşanma hasıl olmaz. Dört aylık müddet geçince, ila yapan koca tevkif olunur, ya boşar ya da kefaret ödeyerek rücu eder." İmam Malik der ki: "Bir kimse, çocuğu sütten kesilinceye kadar hanımına yaklaşmamaya yemin edecek olsa, bu ila yemini sayılmaz. Bana Hz. Aişe`den ulaşan bir rivayete göre, bu durumdan kendisine sorulduğu vakit bunun ila olmadığını belirtmiştir."
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Peygamber (sav) hanımlarına yaklaşmamaya yemin etti (ila kararı verdi) ve (bal yemeyi de kendi kendine) haram etti. Böylece helal olan bir şeyi kendisine haram kılmıştı. Sonra kefaret karşılığında yeminini bozdu
Sıra :