Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Aişe
Aişe - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Berire radıyallahu anha`da üç sünnet vardı: 1- Azad edildi ve kocasını tercih edip etmemede muhayyer kılındı. 2- Resulullah (sav) onun hakkında: "Vela, fizad edenedir" buyurdu. 3- Resulullah (sav) tencere kaynarken eve girmişti. Kendisine ekmek ve evde bulunan katıktan bir sofra kuruldu. "Galiba bir tencerenin kaynadığını görüyorum" buyurdu." Oradakiler "Evet ama, bu Berire`ye tasadduk edilen bir ettir. Sen ise sadaka yemiyorsun?" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Bu ona sadakadır, (ama ondan) bize hediyedir!" buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Erkek hanımını boşamak isteyince hemen boşuyordu. Erkek, yüz ve hatta daha çok kerelerde boşamış olsa, iddeti içerisinde iken, döndüğü takdirde kadın yine de onun hanımı olmaya devam ediyordu. Bu hal şu hadiseye kadar devam etti. Bir adam hanımına: "Vallahi seni ne tam boşayacağım ne de himayeme alacağım, ebedi şekilde böyle tutacağım!" dedi. Kadın: "Bu nasıl olur?" deyince: "Seni boşayacağım, iddetin bitmek üzere iken geri döneceğim. (Bu şekilde tekrar edeceğim) cevabını verdi. Kadın bunun üzerine Aişe (ra)`ye gidip durumu haber verdi. Aişe, Resulullah gelinceye kadar cevap vermedi. Durumu O`na anlattı. Aleyhissalatu vesselam da sükut buyurdular. Derken şu ayet indi. (Mealen): "Boşama iki defadır, (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır. (Ey kocalar! Boşandığınız zaman) onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi (mehri geri) almanız size helal olmaz...." (Bakara 229). Aişe (ra) der ki: "Bunun üzerine halk [o günden itibaren] talaka [yeniden yönelip] gözden geçirdi, bir kısmı boşadı, bir kısmı boşamadı."
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`a "Hangi köleyi azad etmek efdaldir?" diye sorulmuştu. "Fiyatça yüksek olanı ve efendisinin nazarında en nefis olanıdır!" cevabını verdi.
Sıra :
Ravi :
Hadis :
Berire mükatebe bedelini ödemede yardım istemeye geldi..."
Sıra :
Ravi :
Hadis :
Nesai`nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Berire (ra) kendi nefsinin hürriyete kavuşması için dokuz okiyye üzerine mükatebe yaptı. Her sene bir okiyye ödeyecekti. Resulullah (sav) onu, (hürriyetine kavuştuğu zaman) kocası ile beraberliğe devam etme veya boşanma hususunda muhayyer bıraktı, Kocası köle idi. Berire kendini (kocadan ayrılmayı) tercih etti. Urve der ki: "Kocası hür olsaydı, Aleyhissalatu vesselam Berire`yi muhayyer bırakmazdı."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) Hendek`ten döndüğü zaman, silahları bırakıp (elini yüzünü) yıkamış, tam başındaki toprakları çırparken Cebrail aleyhisselam geldi. "Sen" dedi, "silahını bıraktın, vallahi biz daha bırakmadık! Onlara geri git." "Nereye kadar?" dedi Resulullah. "Şuraya!" diyerek Beni Kureyza`yı gösterdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu emir üzerine onlarla savaşmaya çıktı. Kureyzalılar hükmüne razı oldular. Hakem olarak Sa`d İbnu Mufaz`ı seçtiler. O da: "Ben onlardan muharib olanların öldürülmesine, kadın ve çocukların esir edilmesine, malların da taksim edilmesine hükmediyorum!" dedi. Sa`d, Hendek savaşı sırasında ana damarından yara almıştı. Resulullah (sav) tedavisiyle yakından ilgilenmek için mescidin içinde ona bir çadır kurdurmuştu. -Bir rivayette Sa`d der ki: "Ey Allahım sen biliyorsun ki, senin yolunda kendileriyle cihad etmekten en ziyade memnun olacağım bir kavim Resulünü tekzib eden ve Onu yurdundan sürüp çıkaranlardır. Ey Allahım kanaatim şu ki, sen, bizimle onların arasındaki [harbi artık] bıraktın. Eğer hala Kureyş`le savaş olacaksa bana daha hayat ver de senin yolunda onlara karşı cihad edeyim. Eğer savaşı kesti isen damarımı daha da aç, ölümüm ondan olsun." -Bu dua üzerine, o gece damarı iyice açıldı. O zaman mescidde bulunan Beni Gıfar`a ait çadırda kalanları kanın kendilerine doğru akmasından başka bir şey ürkütmemiş. "Ey çadır sahibi," dediler. "Sizin taraftan bize doğru gelen nedir?" Bu kanamakta olan Sa`d`ın yarasından akmıştı. O sebeple öldü, (ra)."
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Ebu Bekr (ra), Resulullah (sav)`ın yanına girmişti. Aleyhissalatu vesselam: "Müjde, (Ey Ebu Bekr!) Sen Allah`ın ateşten azad ettiği kimsesin!" buyurdular. İşte o günden itibaren Hz. Ebu Bekr, Atik (azadlı) diye isimlendirildi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Hz.Ebu Bekr (ra), Resulullah (sav)`ın yanına girmek üzere izin istedi. Bu sırada Aleyhissalatu vesselam yatağı üzerinde yatmakta idi. Üzerinde benim bürgüm vardı. Resulullah halini bozmadan izin verdi. (Konuştular), meselelerini hallettiler. Hz. Ebu Bekr gitti. Bir müddet sonra Hz. Ömer girmek için izin istedi. Resulullah (sav) aynı halini hiç değiştirmeden ona da izin verdi. Ömer`in ihtiyacını da gördü. Sonra da gitti. Bir müddet sonra Osman izin istedi. Bu sefer (sav) yatağında doğrulup oturdu. Üstünü başını düzeltti. Bana da: "Elbiseni üzerine toplar emretti. Ve ona da girmesi için izin verdi. Onun da ihtiyacını gördü. Osman da gitti. O gidince ben dayanamayıp: "Ey Allah`ın Resulü! Ebu Bekir ve Ömer gelince istifini bozmadığın halde Osman gelince kendine çekidüzen verdin. Sebebi nedir?" diye sordum. Dedi ki: "Osman çok utangaç birisidir. Ben istifimi hiç bozmadan eski halimde iken içeri aldığım takdirde arzusunu açmadan gideceğinden korktum." [Bir rivayette: "Kendisinden meleklerin haya duydukları bir kimseden ben haya duymayayım mi?" demiştir.]
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) (bir gün) hanımlarına: "Ölümümden sonra beni üzecek şeylerden biri de sizin meselenizdir. Size ancak sıddık (Hz. Aişe der ki yani mutasaddık) ve sabırlılar tahammül edebilir" der. Hz. Aişe devamla, Ebu Seleme İbnu Abdirrahman`a dedi ki: "Allah senin babana cennetin selsebil çeşmesinden içirsin." İbnu Avf, Ümmühatu`l-mü`minin`e tasadduk edenlerdendi, kırkbin dirheme satılan bir bahçe tasadduk etmiş idi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ammar hangi meselede muhayyer bırakılmışsa mutlaka en doğrusunu seçmiştir."
Sıra :