Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Ali
Ali - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) bir miktar ipek alıp sağ avucuna koydu, bir miktar da altın alıp sol eline koydu sonra da: "Şu iki şey ümmetimin erkek kısmına haramdır" buyurdu. [Tirmizi, ve Nesai`de Ebu Musa`dan gelen diğer bir rivayette; "Ümmetimin erkeklerine, ipek elbise ve altın haram kılındı, kadınlarına helal kılındı" buyrulmuştur.]
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) bana siyera (denen yolyol sarı kalemli dokunmuş ipek) kumaştan bir takım elbise giydirdi. Sonra ben onu giyip çıktım (Resulullah bunu üzerimde görünce bana kızmıştı), öfkesini yüzünde görüyordum. Hemen dönüp, onu hanımlarım arasında başörtüsü yapmaları için taksim ettim."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) ribayı yiyeni, yedireni, riba akdini yazanı, sadakaya (zekata) mani olanı, dövme yapanı, dövme yaptıranı -hastalık sebebiyle olan hariç- hülle yapanı, hülle yaptıranı lanetledi."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Tefekkür edilmeden yapılan kıraatte, (beklenen) hayır yoktur. Fıkıh olmayan ibadette (çok) hayır yoktur. Fakihlerin fakihi, halkı Allah`ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmeyen ve Allah`ın mekrinden de emniyete salmayan ve insanları Kur`an`dan başka şeye rağbete sevketmeyen kimsedir." [Rezin tahric etmiştir.]
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kefen(e fazla ödeme)de ileri gitmeyin. Çünkü çabuk çürütülür."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Ali (ra), anlatıldığına göre, bir ölünün defin işini tamamlayınca şöyle derdi: "Allahım, bu kulundur, sana gelmiştir. Sen ise yanına inilenin en hayırlısısın. Ona mağfiret et, onun girdiği yeri (kabri) geniş kıl." [Rezin tahric etmiştir.]
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Ali (ra)`den anlatıldığına göre kabirlere dayanır, üzerlerine yatardı.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Şu ayet ininceye kadar kabir azabından şüphelenmeye devam etmiştik. (Mealen): "Sayınızın çokluğuyla övünmek sizi oyaladı. Öyle ki, kabirleri ziyaret ettiniz."
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Ali`nin evladlarından Muhammed`in oğlu İbrahim anlatıyor: "Hz. Ali (ra) Resulullah (sav)`ı vasfettiğı zaman şöyle derdi: "Resulu-i Ekrem (sav) efendimiz çok uzun boylu olmadığı gibi, (azaları) birbirine girmiş kısa boylu da değildi, orta boylu bir insandı. Saçları kıvırcık değildi, düz de değildi, dalgalıydı. Şişman değildi, yuvarlak yüzlü de değildi, yanakları uzuncaydı. Rengi kırmızıya çalan, beyazdı. Gözleri siyah ve kirpikleri uzundu, goğsünde göbeğine kadar inen kıldan bir hat vardı. El ve ayaklarının parmakları kalıncaydı. Eklem yerleri ve iki küreğin birleşme yeri olan omurga iri idi. Bir tarafa dönünce (sadece başını çevirmez) bütün vücudunu çevirirdi. Yürüyünce, yamaçtan iniyormuşcasına öne meylederek yürürdü. İki omuzu arasında peygamberlik mührü vardı. O, peygamberlerin mührü (sonuncusu) idi. İnsanlann en iyi kalplisi, en şecaatlisi ve en doğru sözlüsü idi. O ahlakça herkesten yüce, muaşere yönüyle de en geçimlisi idi. Onu aniden gören ondan heybet duyardı; bilerek beraber olan, kalpten severdi. Onu vasfeden şöyle derdi: "Ben ne O`ndan önce, ne de O`ndan sonra O`nun gibisini görmedim." Resul-i Ekrem çabuk konuşmazdı; her işitenin anlayacağı şekilde teker teker konuşurdu."
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Babam anlatmış ve demişti ki: "Kureyş büyüklerinden bir grupla Şam`a gitmiştik; beraberimde Muhammed (sav) de vardı. Yolda bir rahib(in manastırın)a yaklaştık ve yakınına konakladık. Develerimizi çözmüştük ki rahib yanımıza geldi. Daha önceki gelişlerimizde yanımıza hiç uğramamıştı. Aramızda dolaşmaya başladı ve Muhammed`i (bulup) elinden tuttu ve: "Bu alemlerin efendisidir!" dedi. Kureyş büyükleri ona: "Bu söylediğini nereden biliyorsun?" diye sordular. Adam: "Ben onun sıfat ve evsafını bize indirilen kitapta bulmuşum! Nitekim siz yaklaştığınız zaman, O`na secde etmedik ne taş, ne ağaç kaldı, hepsi de secde ettiler. Bu cansız şeyler ancak bir peygambere secde ederler. Ben O`nu ayrıca peygamberlik mührüyle de biliyorum, bu mühür omuz başındaki düz kemiğin baş kısmının aşağısında bulunur, elma büyüklüğündedir" dedi. Sonra bizden ayrıldı, yemek hazırlayıp getirdi. Muhammed o sırada, develeri gözetliyordu. Yanımıza geldiğinde üzerinde ona gölge yapan bir bulut vardı. Yaklaşınca, halkın kendinden önce ağacın gölgesini kaptıklarını gördü. O da güneşte oturdu. Ağacın gölgesi, üzerine meyletti, onlar güneşte kaldılar. Rahib: "Bakın, ağacın gölgesi O`nun üzerine meyletti" dedi. Rahib onların yanında iken, bu çocuğu Allah aşkına Rum (diyarın)a götürmeyin diye ricada bulundu ve: "Eğer O`nu götürürseniz, taşıdığı sıfatlarıyla O`nu tanırlar ve öldürürler" dedi. O, bu hususta Allah`ın adını vererek onlara ricada bulunurken, yan tarafına bir göz attı. Manastırına doğru gelen yedi rum gördü. Onları karşıladı ve: "Niye geldiniz?" dedi. "Rahiplerimiz bize Araplar arasında çıkacak bir peygamberin bu ayda memleketimize doğru gelmekte olduğunu söylediler. (Buralara giriş sağlayan) her yola bir grup insan çıkarıldı. Biz de senin su yoluna gönderildik" dediler. Rahip: "Sizden daha hayırlı birini geride bıraktınız mı?" dedi. Onlar: "O şahsın senin yolunun üzerinde olduğu bize haber verildi!" dediler. Rahip: "Allah`ın icra etmek istediği bir iş hakkında ne dersiniz, insanlardan bunu geri çevirebilecek biri var mı?" diye sordu. Onlar: "Hayır!" dediler. Rahip: "Öyleyse şu kimseye biat edin. Zira bu , gerçek peygamberdir" dedi. Onlar da ona biat ettiler, rahiple birlikte orada kaldılar. Sonra rahip bize döndü, ve: "Allah için söyleyin, bunun velisi kim?" dedi. Beni kastederek: "Şu" dediler. Rahib bana hususi şekilde, geri dönmemiz için ricada bulundu. Ben de O`nu içlerinde, Hz. Ebu Bekr`in gönderdiği, Bilal`in de bulunduğu bir grup kimse ile geri çevirdim. Rahip O`na kek ve zeytinyağından azık koydu." [Bu rivayeti Tirmizi, (Menakıb 5, (3624) Ebu Musa el-Eş`arî (ra)`den tahric etmiştir. Rivayete: "Ebu Talib Şam için yola çıktı..." diye başlar ve yukarıda kaydedildiği şekilde zikreder. Yukarıdaki metni Rezin, Hz. Ali (ra)`nin babasından rivayet olarak, kaydedilen elfazla tahric etmiştir.]
Sıra :