Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Ravi :
Hadis :
Bir rivayette Buhari şu ziyadede bulundu: "Resulullah (sav) hastalığı sırasında: "Ben, yarın neredeyim? Ben, yarın neredeyim?" diye sorarak Hz. Aişe`nin yanında kalacağı günü öğrenmek istedi. Zevceleri, dilediği yerde kalma izni verdiler. Hz. Aişe der ki: "Aleyhissalatu vesselam, benim hücremde ve normal olarak bana uğramakta olduğu günde vefat ettiler. Ayrıca Aziz ve Celil olan Allah onun ruh-u şeriflerini kabzettiği vakit, mübarek başları ciğerimle boğazım arasında (göğsümde) (yaslanmış vaziyette) idi. Tükrüğü de tükrüğüme karışmıştı. Aleyhissalatu vesselam`ın hastalığı sırasında birara, (kardeşim) Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra) içeri girdi, elinde bir misvak vardı, dişlerini misvaklıyordu. Resulullah (sav) o misvağa baktı. "Ver o misvağı bana!" dedim. O da verdi. Dişlerimle kemirip yonttum ve ucunu geverek (yumuşatıp) Aleyhissalatu vesselam`a uzattım. Resulullah, başı göğsüme yaslı vaziyette onunla dişlerini misvakladı."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav), sıhhati yerinde iken şöyle diyordu: "Hiçbir peygamber, cennetteki makamını görmeden kabzedilmez. Bundan sonra hayatı devam ettirilir veya öbür dünyaya gitme hususunda muhayyer bırakılır." Aleyhissalatu vesselam hastalandığı zaman O`nu, (başı) dizimin üstünde baygın vaziyette gördüm. Bir ara kendine geldi. Gözlerini evin tavanına dikti ve sonra: "Ey Allahım Refik-i A`la`da (bulunmayı tercih ederim)" dedi. Bu sözü işitince ben (kendi kendime): "Demek ki (makamı gösterildi) ve bizimle olmayı tercih etmiyor" dedim. Bunun, sıhhatli iken bize söylediği şu hadis olduğunu anladım: ["Hiçbir peygamber cennetteki makamını görmeden kabzedilmez, sonra yaşamaya devam veya öbür dünyaya gitme hususunda muhayyer bırakılır."] Resulullah (sav)`ın telaffuz ettiği son söz: "Allahım, Refik-i A`la`da" cümlesi oldu." (Refik-i A`la: Cennetin en yüksek makamında bulunan peygamberler cemaatidir).
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) muhtazar (ölmeye yakın) iken evde bir kısım erkekler vardı. Bunlardan biri de Ömer İbnu`l-Hattab (ra) idi. Resulullah (sav): "Gelin, size bir şey (vasiyet) yazayım da bundan sonra dalalete düşmeyin!" buyurdular. Hz. Ömer: "Resulullah (sav)`a izdırap galebe çalmış olmalı. Yanımızda Kur`an var, Allah`ın kitabı sizlere yeterlidir" dedi. Oradakiler aralarında ihtilafa düştü. Kimisi: "Yaklaşın, Resulullah (sav) size vasiyet yazsın!" diyor, kimi de Hz. Ömer (ra)`in sözünü tekrar ediyordu. Gürültü ve ihtilaf artınca, (aleyhissalatu vesselam): "Yanımdan halkın, yanımda münakaşa caiz değildir!" buyurdu. Bunun üzerine İbnu Abbas (ra): "En büyük musibet, Resulullah (sav)`la onun vasiyeti arasına girip engel olmaktır!" diyerek çıktı.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) muhtazar olduğu (ölüm anlanna geldiği) zaman, sık sık izdıraplar bürümeye başladı. Kerimeleri Hz. Fatıma (ra): "Vay babacığım, ne izdırab çekiyor!" diye yakınmaya hasadı. Aleyhissalatu vesselam: "Bugünden sonra baban izdırab çekmeyecek!" buyurarak onu teselli etmek istedi. Aleyhissalatu vesselam ölünce, Hz, Fatıma: "Vay babacığım! Rabbi, duasına icabet etti! Vay babacığım, gideceği yer Firdevs cennetidir! Vay babacığım, ölümünü Cibril`e haber verdik" diye yas etti. Aleyhissalatu vesselam gömülünce de: "Ey Enes! Resulullah (sav) üzerine toprak atmaya gönlünüz nasıl razı oldu?" diyerek izdırabının azametini dile getirdi.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`ın amcası Hz. Abbas (ra), bir cemaate uğradı. Aralarında Ensar`dan bir grup vardı. Resulullah`ın izdırabı arttığı için ağlıyorlardı. Onlara: "Niye ağlıyorsunuz?" diye sordu. "Resulullah (sav)`la beraberliklerimizi hatırladık" dediler. Bunun üzerine Abbas (ra) Resulullah (sav)`ın yanına girdi (ve Ensar`ın ağlamakta olduğunu) ona haber verdi. Aleyhissalatu vesselam hemen başına boz renkli bir sargı sardı -veya "bir bürdenin kenarını" demişti- ve hücreden çıkıp minbere geçti. Halka hitap etti. Ensarı hayırla yadetti ve onlara iyi muamele edilmesini vasiyet etti. İlaveten dedi ki: "Allah bir kulunu dünya ile yanındaki arasında muhayyer bıraktı, o da Allah`ın yanındakini seçti."Bu söz üzerine Hz. Ebu Bekr ağlamaya başladı ve: "Ey Allah`ın Resulü! Annelerimiz, babalarımız sana feda olsunlar!" dedi. Biz de "Bu ihtiyar adama da ne oluyor ki, Resulullah`ın: "Allah bir kulunu dünya ile yanındaki arasında muhayyer bıraktı, kul da Allah`ın yanındakini tercih etti" sözü üzerine ağlıyor" dedik. Meğer burada muhayyer bırakılan Resulullah`mış. Bunu en iyi bilenimiz de Ebu Bekr (ra) imiş.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`ı yıkamak istedikleri zaman: "Allah`a kasem olsun bilmiyoruz! Ölülerimizi soyduğumuz gibi, Resulullah`ı da elbiselerinden soyacak mıyız, yoksa elbisesi üzerinde olduğu halde mi yıkayacağız?" dediler. Bu şekilde ihtilaf edince, Allah üzerlerine uyku attı. Öyle ki, onlardan herbirinin çenesi göğüslerindeydi. Beyt cihetinden, kim olduğu bilinemeyen bir konuşmacı: "Resulullah (sav)`ı elbisesi üzerinde olduğu halde yıkayın!" diye konuştu. Bunun üzerine kalkıp, kamisi üzerinde olduğu halde yıkadılar. Su, kamisin üzerinden dökülüyordu... Aleyhissalatu vesselam`ın bedenini elleriyle değil, kamisiyle ovuyorlardı." Hz. Aişe sözlerine devamla dedi ki: "Eğer, daha önce yaptığım işi şimdi yapacak olsaydım, Resulullah (sav)`ı kadınlarından başkası yıkamazdı."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) üç necrani kumaş içerisine kefenlendi: İki parçalı bir hülle, bir de öldüğü sırada üzerinde bulunan kamis." Amiru`ş-Şabi`den kaydedilen bir rivayette İbnu Abbas şu ziyadede bulunur: "Aleyhissalatu vesselam`ı Hz. Ali, Fazl ve Üsame radıyallahu anhüm yıkadı ve bunlar kabrine indirdiler."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
İmam Malik anlatıyor: Bana ulaştığına göre, Resulullah (sav) pazartesi günü vefat etti ve salı günü de defnedildi. Halk namazını (cemaat halinde değil) ferd ferd kıldı, hiç kimse imamlık yapmadı. Bir kısmı: "Minberin yanına defnedilsin" dedi. Bazıları da: "Baki mezarlığına defnedilsin" dedi. Bu (münakaşaya) Hz. Ebu Bekir geldi ve: "Resulullah (sav)`ın "Her peygamber öldüğü yere defnedilir" buyurduğunu işitmiştim" dedi. Bunun üzerine hemen orada mezar kazıldı. Aleyhissalatu vesselam`ı yıkamak istedikleri vakit, gömleğini çıkarmak istediler. Derken: "Gömleği çıkarmayın!" diye bir ses işittiler. Bunun üzerine gömleği üzerinde olduğu halde yıkadılar.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Kabrinde Resulullah (sav)`ın altına kırmızı bir kadife kondu.
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav)`ın kabrine lahid yapan Ebu Talha`dır. Aleyhissalatu vesselam`ın altına kadifeyi koyan (Aleyhissalatu vesselam`ın) azadlısı Şükran radıyallahu anh`dır.
Sıra :