Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Hadis :
Resulullah (sav) bir seriyye gönderdi ve birliğin başına Ensar`dan bir zat koydu ve askerlere komutanlarına itaat etmelerini emretti. (Sefer esnasında komutan, bir meseleden) öfkelenip: "Resulullah (sav) bana itaat etmenizi emretmedi mi?"dedi. Hepsi de: "Evet emretti!" dediler. "Öyleyse," dedi, "derhal bana odun toplayın!" Hemen odun toplanmıştı. Bu sefer: "Ateş atın!" emretti. Ashab (odun yığınına) ateş attı. Komutan: "İçine girin!" emretti. Girmek üzere ilerlediler. Ancak birbirlerinden tutup: "Biz, ateşten kaçarak Resulullah (sav)`a geldik (şimdi ateşe girmemiz olur mu?)" diyerek girmediler. Öyle durdular. Ateş söndü. Komutanın da öfkesi geçti. Bu vak`a Resulullah (sav)`a intikal edince: "Eğer girselerdi. Kıyamet gününe kadar bir daha ondan çıkamazlardı! Allah`a isyanda (kula) itaat yok! Taat masruftadır!" buyurdular.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) beni ve Muaz (ra)`ı Yemen`e gönderdi ve şu tenbihte bulundu: "İnsanları dine (tatlılıkla) davet edin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Uyumlu olun geçimsiz olmayın." Biz Yemen`e vardık. Her ikimizin ayrı birer çadırı vardı, çadırlarımızı müstakilen kullanıyorduk. Birbirimize ziyaretlerimiz olur, (birleşirdik. Bir seferinde) Mu`az, Ebu Musa (ra)`ya geldi. Ebu Musa, çadırının önünde oturuyordu. Yanında [zincire vurulmuş], öldürmek istediği bir yahudi duruyordu. "Ey Ebu Musa, nedir bu manzara (ne oluyor?)" dedim. "Bu bir yahudidir, müslüman olmuştu, tekrar yahudiliğe döndü" dedi. "Sen onu öldürmeyince oturmayacağım!" dedim. Kalkıp öldürdü. Sonra oturup konuşmaya başladılar. Muaz (ra): "Ey Ebu Musa, Kur`an`ı nasıl okuyorsun?"diye sordu. "Yatağımın üzerinde, namazımda, bineğimde zaman zaman (fırsat buldukça) parça parça okuyorum!" dedi. Sonra Ebu Musa, Muaz`a: "Ya sen nasıl okuyorsun?" diye sordu. "Bunu sana bildireceğim: Ben uyurum, sonra kalkar Kur`an`dan okurum. Böylece uyanıkken ümid ettiğim sevabı uykumda da kazanacağımı ümid ederim" diye cevap verdi.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav), Hz. Ali (ra)`yi humusu (ganimetin beşte birini) almak üzere Halid`e gönderdi. Halid (ra), humsu ona verdi. Ali, ondan (kendine) bir cariye seçti. Ali, geceleyin gusül yapmış olarak sabaha erdi. Ali`ye kızmıştım. Halid (ra)`e: "Şunu görmüyor musun?" diye söylendim. Sonra da Resulullah (sav)`a gelince durumu anlattım. "Ey Büyerde!" buyurdular, "sen Ali`ye kızıyor musun?" "Evet!" dedim. "Kızma!" buyurdular, "zira onun humustaki hissesi aldığından fazladır." [Ondan sonra Ali en çok sevdiğim insan oldu.]
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav), bana: "Beni, Zü`l-Halasa`dan kurtarmaz mısın?" buyurdu. Bu, Has`amda bir bina idi. el-Kabetu`l-Yemaniyye denmekte idi. Ahmes kabilesinden yüzelli atlı ile oraya vardım. Ahmesliler at besleyen insanlardı. Ben ise at üzerinde duramıyordum. [Durumu Resulullah`a söyledim.] Aleyhissalatu vesselam göğsüme vurdu; öyle ki, parmaklarının izni göğsümün üzerinde gördüm. Sonra: "Allah`ım, Cerir`i (atının üstünde) sabit kıl, onu hidayete ermiş ve hidayet edici kıl!" buyurdu. Ben gittim, onu kırdım ve yaktım.
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) Amr İbnu`l-As (ra)`ı Zatu`s-Selasil ordusunun başında göndermişti. Amr İbnu`l`As der ki: "(Ya Resululah) sana en sevgili insan kimdir?" dedim. "Aişe`dir!" buyurdular. Ben tekrar sordum: "Erkeklerden kim?" "Onun babasıdır!" buyurdular. Ben bir kere daha sorayım dedim: "Sonra kim?" "Ömer" buyurdular ve bazı erkek (adları) saydılar. Beni en sona atacak korkusuyla sükut edip başka sormadım."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Ashabım, Resulullah (sav)`a usre (darlık) ordusu, yani Tebük Gazvesi sırasında yüklerini koyacakları deve hakkında sormam için beni gönderdiler. Yanına vardığımda meğer öfkeliymiş de ben hissedememişim. "Ey Allah`ın Resulü," dedim, "arkadaşlarım size, beni gönderdiler, kendilerine yük devesi vermenizi istiyorlar." "Vallahi ben onlara hiçbir yük devesi veremem!" buyurdular. Ayrıldım, ama üzgündüm, hem yük devesi verilmeyişine, hem de bana kızmış olabileceği korkusuyla üzgündüm. Arkadaşlarımın yanına varıp Aleyhissalatu vesselam`ın söylediğini kendilerine haber verdim. Sonra Resulullah bana birini [Bilal`i] göndererek beni çağırdı ve: "Şu çifti, şu çifti, şu çifti al! Bunları arkadaşlarına götür. Ve dedi ki: "Allah -veya Resulullah- sizi bunlarla taşıyacak, bunlara binin" dedi. Ben onları arkadaşlarıma götürdüm ve: "Resulullah sizleri bunlarla taşıyacak. Lakin, vallahi sizden biri, sizin için ilk istediğim zaman, Resulullah`ın söylediğini ve vermem dediğini duyan birine gitmedikçe yakanızı bırakmam" dedim. Arkadaşlarım: "Vallahi sen yanımızda (müttehem değilsin), doğru söylediğine inanıyoruz. Ama sen yine de dilediğini yap!" dediler. Ebu Musa, onlardan bir grupla gitti. Resulullah (sav)`ın önce söylemiş olduğu sözü işitenlere vardılar. Bunlar Ebu Musa`nın kendilerine söylediği şeyleri aynen söylediler.
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) Tebük Gazvesine katılmak için çağrıda bulundu. Ben hemen ehlime gittim. Gazveye gitmeye yöneldim. Resulullah`ın ashbının ilk kısmı yola çıkmıştı bile, Medine`de seslenmeye başladım: "(Ganimetten gelecek) hissesi taşıyana olacak bir kimseyi (devesiyle) taşıyacak bir kimse yok mu?" diyordum. Ensar`dan yaşlı bir zat: "Kendisini münavebe ile bindirmem ve yiyeceğim de vermem karşılığında (savaştan elde edeceği) hissesi bize olmak kaydıyla götürürüm!" dedi. Ben: "Anlaştık!" dedim. Ensari: "Öyleyse Allah`ın bereketi üzere yürü!" dedi. Böylece en hayırlı bir arkadaşla yola çıktım. Allah ganimetde nasib etti, hisseme bir miktar deve isabet etti. Bunları sürüp, (beni devesine alan Ensariye) getirdim. Adam çıkıp devesinin havıdındaki çullardan biri üzerine oturdu, ve: "Bu develeri sen geri sür!"dedi. Sonra tekrar: "Sen bu develeri ileri sür, (bana getirme)!" dedi ve ilave etti: "Ben senin bu develerini değerli görüyorum" dedi. Vesile de: "Bu başlangıçta anlaştığımız şarta göre senin ganimetin!" dedim. Ama Ensari: "Ey kardeşimin oğlu, ganimetini al. Ben senin bu maddi payını istememiştim (sevaba, manevi kazanca iştirak etmeyi düşünmüştüm)" dedi.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah kıskançtır, mü`min de kıskançtır. Allah`ın kıskanması, mü`minin Allah`ın haram ettiği şeyi yapmasıdır.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`ı işittim, şöyle diyordu: "Allah`dan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevahişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Sa`d İbnu Ubade (ra) dedi ki: "Ey Allah`ın Resulü, ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam, dört şahit getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım?" "Evet!" buyurdu Aleyhissalatu vesselam. Sa`d: "Asla dedi, seni hakla gönderen Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, şahid aramazdan önce kılıncımı indiririm." Resulullah (sav): "Şu efendinizin söylediğine bakın! Evet (biliyoruz ki) o kıskanç bir adamdır. Ama ben ondan da kıskancım, Allah da benden kıskanç"
Sıra :