Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Kütüb-ü Sitte eserindeki TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR fasılı ile ilgili konular ve hadisler
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ganimetler sizden önce hiçbir başı siyaha (yani ademoğluna) helal kılınmadı. Ganimet alındığı zaman gökten inen bir ateş onu yakardı. -Ravi Süleyman el-A`meş der ki: "(Başı siyah tabirini) şimdilerde Ebü Hüreyre`den başka kullanan birini göremiyorum- Bedir savaşı sırasında henüz helal edilmezden önce, Müslümanlar ganimetleri aldılar. Bunun üzerine Cenab-ı Hak şu ayeti indirdi: "Daha önceden Allah`tan verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldıklarınızdan ötürü size büyük bir azab erişirdi..." (Enfal, 68).
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bedir savaşında Hz. Peygamber (sav) (esirlerin serbest bırakılmaları mukabilinde) fiyde-i necat alınca Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir almak hiçbir peygambere yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı ister. Allah güçlüdür, hakimdir. Daha önceden Allah`tan verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldıklarınızdan ötürü size büyük bir azab erişirdi. Elde ettiğiniz ganimetleri temiz ve helal olarak yiyin..." (Enfal 67-69). Ganimetler sonradan helal kılındı.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Şu iki ayet hakkında aşağıdaki açıklamayı yapmıştır: "Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad edenler ve Muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirlerinin dostudurlar" ve "İnanıp hicret etmeyenlerle, -hicret edene kadar- sizin dostluğunuz yoktur. Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir. Allah işlediklerinizi görür. İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar, inanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve Muhacirleri barındırıp, onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır. Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. Sonra inanıp hicret eden ve sizinle birlikte savaşanlar, işte onlar sizdendir." Bedeviler muhacire varis olmazdı, muhacir de ona varis olmazdı. Bu durum nesh edildi. Ayet şöyle buyurdu: "Birbirinin mirascısı olan akraba Allah`ın kitabına göre birbirine daha yakındır. Doğrusu Allah her şeyi bilir." (Enfal, 22-25)
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Osman (ra)`a dedim ki: "Siz niçin, mesani grubuna giren Enfal suresini miün grubuna giren Beraet suresine yaklaştırdınız ve aralarına da besmeleyi yazmadınız?" Hz. Osman (ra) şu cevabı verdi: "Resulullah (sav)`a vahiy sırasında, bir çok süre birlikte gelirdi. Bu durumda herhangi bir vahiy geldi mi, vahiy katiblerini çağırır, onlara: "Şu ayetleri, şu şu meselelerin zikedildiği sureye koyun" diye irşad ederdi. Bir ayet geldiği zaman da "Bu ayeti içinde şu şu şeylerin zikredildiği sureye koyun" derdi. Enfal suresi, Medine`de ilk nazil olanlardandı. Beraet suresi ise, iniş itibariyle Kur`an`ın sonuncusu idi. Bunun kıssası da Enfal`in kıssasına benzemekte idi. Bu sebeple Beraet`i öbüründen zannettim. Resulullah (sav) bu surenin öncekinden olduğunu belirtmeden vefat etti. Bu sebeple ben bunların arasını yakın tuttum ve ikisinin arasına bismillahirrahmanirrahim satırını koymadım. Böylece onu yedi uzunların (Seb`u`t-Tıval) arasına koydum." (Ebu Davud`un rivayetinde "Beraet`i öbüründen zannettim" cümlesi yoktur)
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
İbnu Abbas (ra)`a sordum: Tevbe süresi nedir? Şu cevabı verdi: Tevbe mi? bilakis o fazihadır (İslam`ın düşmanlarını rezil etmektedir). Onlardan bir kısmı şöyledir... diyerek o kadar çok saymıştır ki, halk "Bizden kimseyi bırakmıyacak, herkesi zikredecek" zannına kapıldılar. Ben tekrar sordum: Ya Enfal süresi? Bu, dedi. Bedir Savaşı hakkında nazil oldu. Ben tekrar sordum: Pekala Haşr süresi? O da, dedi, Benu`n-Nadir Yahudileri hakkında nazil oldu."
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir diğer rivayette Said İbnu Cübeyr`in: "Ya Suretu`l Haşr (niçin inmiştir?)" sorusuna İbnu Abbas (ra)`ın: (Haşr süresi mi? hayır! O), Benun-Nadir süresidir" cevabını verdiği kaydedilmiştir.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir diğer rivayette Said İbnu Cübeyr`in: "Ya Suretu`l Haşr (niçin inmiştir?)" sorusuna İbnu Abbas (ra)`ın: (Haşr süresi mi? hayır! O), Benun-Nadir süresidir" cevabını verdiği kaydedilmiştir.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Ebu Bekir (ra), Resulullah (sav) tarafından Veda haccından önceki hacc mevsiminde hacc emiri olarak tayin edildiği hacda, "Bu yıldan sonra müşriklere haccetmek yasaktır", "Çıplak olarak Beytullah tavaf edilemez" diye ilan etmek üzere vazifelendirdiği bir gruba beni de gönderdi. Ancak, bilahare Hz. Peygamber (sav), Hz. Ebu Bekir (ra)`in arkasından Hz. Ali`yi gönderdi ve Beraet süresini halka ilan etmeyi ona emretti. Hz. Ali (ra) bizimle birlikte Mina`da halka, Beraet`i ilan etti: "Bu yıldan sonra hiçbir müşrik hacc yapamıyacak ve çıplak olarak Beytullah tavaf edilmeyecek."
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir başka rivayette, aynı hadise şöyle gelmiştir: "Haccu`l-Ekber günü, kurban bayramı günüdür. el-Haccu`l-Ekber de haccdır. Hacca "el-Haccu`l-Ekber" denilmesi, halkın ümreye "el-Haccul-Asgar" demesinden ileri gelmiştir." Ebu Hureyre devamla diyor ki: "O yıl, Hz. Ebu Bekir (ra) bu tebliği halka duyurdu. Bunun üzerine ertesi yıl yani Hz. Peygamber (sav)`ın bizzat katılarak Veda haccını yaptığı zaman, tek müşrik hacca katılmadı. Hz. Ebü Bekir`in müşriklere ilanda bulunduğu sene Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "Ey iman edenler! Doğrusu puta tapanlar pistirler, bu sebeple, bu yıldan sonra Mescid-i Haram`a yaklaşmasınlar. Eğer fakirlikten korkarsanız, bilin ki, Allah dilerse sizi bol nimetiyle zenginleştirecektir. Allah şüphesiz bilendir, hakimdir" (Tevbe 28). Müşrikler ticaret yapıyorlar, Müslümanlar da bundan faydalanıyorlardı. Allahu Teala müşriklerin Mescid-i Haram`a yaklaşmalarını yasaklayınca, Müslümanlar müşriklerin yaptıkları ticaretin kesilmesiyle ondan elde ettikleri menfaatin kesileceği endişesine düştüler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu vahyi indirdi: "Eğer fakirlikten korkarsanız, bilin ki, Allah dilerse sizi bol nimetiyle zenginleştirecektir."Sonra bunu takip eden ayette Cenab-ı Hakk cizyeyi helal kıldı. Bu daha önce alınmıyordu. Bunu, müşriklerin ticaretiyle elde edilen menfaate bir karşılık (ivaz) yaptı. Cenab-ı hakk şöyle buyurdu: "Kitap verilenlerden, Allah`a, ahiret gününe inanmayan, Allah`ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın" (Tevbe, 29). Allah Müslümanlara bunu helal kılınca, anladılar ki, Allah kendilerine, müşriklerle olan ticaretin kesilmesi sebebiyle kaybından korkup üzüldükleri menfaatten daha fazlasını vermektedir"
Sıra :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Nesai`den gelen bir diğer rivayet şöyledir: Ebu Hüreyre (ra) dedi ki: "Resulullah (sav) Ali İbnu Ebi Talib (ra)`i Beraet suresiye birlikte Mekke ahalisine gönderdiği zaman onunla beraber ben de geldim. Kendisine "Ne ilan ediyordunuz?" diye soruldu. Şu cevabı verdi: "Biz şunları ilan ediyorduk: 1- Kabe`ye ancak mü`minler girer. 2- Beytullah çıplak tavaf edilemez. 3- Kimin Resulullah (sav)`la bir anlaşması varsa bunun müddeti dört ayın hitamıdır. Dört ay geçtikten sonra Allah ve Resulü müşriklerden beridir. 4- Bu seneden sonra hiçbir müşrik haccetmeyecek. Ben bunları böyle (yüksek sesle ve tekrarla) bağırarak söylüyorum ki O gün sesim kısıldı."
Sıra :