Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Ebû Hüreyre

Ebû Hüreyre - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir: Her kim (yanında) kelb tutarsa, her gün o kimsenin (sâlih) ameli (nin sevâbı) ndan bir kırat eksilir. Meğer ki, o kelb, ziraat, yâhud koyun köpeği ola.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Meğer ki, koyun, yâhud ziraat, yâhud av köpeği ola, (vârid olmuş) tur.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Meğer ki av, yâhud koyun köpeği ola (denilmiş) tir.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: (Benî İsrâil zamânında) bir kimse öküz üzerine binmişti. Bu sırada hayvan o kimseye yüzünü çevirip bakarak: - Ben bunun için yaratılmadım? Ben tarla sürmek için halk olundum, demiştir. Resûl-i Ekrem: - Ben, hayvanın böyle söylendiğine inandım; Ebû Bekr ve Ömer de inandı. Bir kere de bir koyunu kurt kapmıştı. Çoban kurdu peşi sıra tâkip etti (ve koyunu bıraktırdı) bunun üzerine kurt, çobana hitâb ederek: - Elbette yırtıcı hayvan (ların sürüye saldırdığı bir gün gelir. O fitne) gününde koyunun benden başka çobanı bulunmayacaktır. (Bakalım o günü) koyunu benden kim kurtarır? dedi. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Ben, kurdun böyle söylediğine de inandım; Ebû Bekr`le Ömer de inandı, buyurdu. Râvî (Ebû Seleme) Ebû Hüreyre`den: Resûl-i Ekrem bu kıssayı hikâye buyurduğu sırada Ebû Bekr ile Ömer`in cemâat içinde bulunmadıklarını da rivâyet etmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: (Hicret-i Seniyye üzerine) Ensâr, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - (Yâ Resûla`llah!) Hurmalıklarımızı bizimle (Muhâcir) kardeşlerimiz arasında taksim buyur! dedi. Salla`llahu aleyhi ve sellem: - Öyle olmaz, buyurdu. Bunun üzerine Ensâr (Peygamber`in emriyel Muhâcirlere): - (Terbiye ve sulam) külfetini siz deruhde ediniz de sizi mahsûlüne ortak yapalım! dediler. Bu sûret de Ensâr ve Muhâcirîn: - (Peygamber`in emrini) işittik ve itâat ettik di (ye mutâbık kal) dılar.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bir gün huzûrunda Bâdiye halkından bir kimse bulunduğ halde (Ashâb-ı Kirâm`a) şöyle hikâye buyurmuştur: Ehl-i Cennet`ten bir kimse (Cennet`te) ziraat etmek üzere Rabbinden istîzân etti de Cenâb-ı Hak ona: - (Ey kulum!) Sen, arzu ettiğin halde değil misin? diye sordu. O kimse: - Evet Rabbim! (Hâlimden memnûnum). Fakat ziraat etmeyi seviyorum, dedi. Resûl-i Ekrem (devam buyurup): - Bu kimse (ye izin verildi). Tohum attı, tohmu lâhzada çıkmağa, büyümeğe, biçilmek devrini idrâke başladı. (Ziraatin bu atvârı sür`atle geçti). Dağlar misâli (çeç) oldu. Şimdi Allahu Teâlâ: - Ey Âdem oğlu, al işte! Sen (in gözün) ü hiç bir şey doyurmaz, buyurur. Bunun üzerine (huzurdaki) bedevî Arab: - (Yâ Resûla`llah!) Va`llahi bu ziraatçiyi ya Kureyşî, yahud Ensârî bir kimse bulursun. Çünkü Kureyş ile Ensâr ziraat ashâbıdırlar. Fakat biz, (Bâdiye halkı), ziraat sâhibleri değiliz, dedi. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (A`râbînin bu sözüne) tebessüm buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [(Sâhibinin ihtiyâcından artan) su fazlası (nı isti`malden kimse) men` edilemez. Bu men` ile binnetîce (mübâh olan) ot, (sâhib-i mevâşîden) esirgenmiş olur] buyurduğu rivâyet edilmiştir. Yine Ebû Hüreyre radiya`llahu anh`den gelen bir rivâyette Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: (İhtiyâcınızdan) fazla suyu (erbâb-ı ihtiyâctan) esirgemeyiniz. Bu men` ile binnetîce ot fazlası esirgenmiş olur, buyurmuştur.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir: Üç (şahıs vardır ki,) Allah kıyâmet gününde onlara iltifât etmez, onları temize çıkarmaz, onlar için ağrıtıp inleten müdhiş bir azâb mukarrerdir: (Birincisi) bir kişidir ki, onun yol (üstün) de (ihtiyâcından) fazla suyu bulunur da onu yolculardan esirger. (İkincisi) bir kişidir ki, o da (büyük) devlet reîsine yalnız dünyâ (metâı) için muâhede eder de, reîs-i devlet dünyâlık verirse hoşlanır, vermezse gazablanır. (Üçüncüsü) ol kimsedir ki, bu da metâını ikindiden sonra (pazara) çıkarır, ve: "kendisinden başka ilâh olmayan Allah`a yemîn ederim ki, bu mala ben, emîn ol, kat`î olarak şöyle böyle para verdim" der, müşteri de onu tasdîk eder (ek o fiatle malını alır).
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Birisi (Mekke yolunda) giderken ansızın susuzluğu arttı. Hemen bir kuyuya indi. Suyundan içti. Sonra çıktı. Bir de orada adamcağız bir kelb ile karşılaştı ki hayvan susuzluktan dilini çıkarıp soluyor, rutûbetli toprak yalıyordu. Bu yolcu (kendi kendisine): bana erişen harâret gibi bu hayvana da susuzluk ârız olmuştur, de (yip merhamet eyle) di. Ve (kuyuya indi) Mesti (nin birini çıkarıp içi) ne (su) doldurdu. (Kuyudan çıkarmak için) mesti ağziyle tuttu. Sonra çıktı. Kelbi suladı. (Ve kandırdı). Bundan dolayı Allah bu kulunu senâ etti. Ve onu mağfiret buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: - Yâ Resûla`llah! Behâim (sulamak) da bize de ecir var mıdır? diye sordular. Resûlullah: - (Evet! kendisinde eser-i hayat olan) her yaş ciğer (i sulayan için) de ecir vardır, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki: (Kıyâmet gününde) ben, bir güruh adamları havz (-ı Kevser) imden muhakkak tard edeceğim. Yabancı devenin havuzdan uzaklaştırıldığı gibi] buyurduğu rivâyet edilmiştir.
Sıra :