Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Sahih Buhari konuları

Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav), saçlarını tarayıp yağladıktan, rida ve izarını giydikten sonra Medine`den ashabıyla birlikte ayrıldı. Rida ve izar çeşitlerinden, vücudun cildine boyası geçen za`feranla boyanmış olanlar dışında hiç bir şeyi yasaklamadı. Böylece Zülhuleyfe`ye geldi. Orada devesine bindi. Devesi onu Beyda sırtına çıkarınca O (sav) da, Ashab`ı (ra) da telbiye getirdiler. Resulullah (sav) kurbanlığına takısını takıp nişanladı. Bu iş, Zilkade ayının sondan beşinci gününde cereyan etmişti. Mekke`ye Zilhicce`nin dördünde indi. (İlk iş) Beytullah`ı tavaf etti, Safa ve Merve arasında sa`yde bulundu. Kurbanlığı sebebiyle ihramdan çıkmadı. Çünkü ona (kurbanlık alameti olan takıyı) takmıştı. Sonra Mekke`nin Hacun yanındaki en yüksek yerine indi. Artık hacc için telbiye getiriyordu. Kabe`ye, onu tavaf ettikten sonra, Arafat`tan dönünceye kadar hiç yaklaşmadı. Ashabına ise, Kabe`yi tavaf etmelerini, Safa ile Merve arasında sa`yetmelerini emretti, sonra saçlarını kısaltarak ihramdan çıkmalarını emretti. Bütün bu emirler, beraberinde kurbanlık olarak takılanmış devesi olmayanlar içindi. Beraberinde hanımı bulunanlara, hanımları da helaldi. Keza koku ve elbise de helaldi.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) Arafat`ta vakfe yaptı ve: "Burası Arafat`tır, vakfe yeridir, Arafat`ın her yeri vakfe yeridir" dedi. Sonra güneş batar batmaz ifaza yaptı. (Arafat`ı terketti). Devesinin terkisine Üsame İbnu Zeyd (ra)`i bindirdi. Efendimiz (sav), -halk sağında ve solunda (develere telaşla vururlarken) onlara dönüp bakmadan- her zamanki sükun ve rıfk halini koruyarak eliyle işaret edip: "Ey insanlar! Sakin olun" diyordu. Sonra Cem`e (Müzdelife`ye) geldi. Orada iki namazı da (akşam ve yatsı) beraberce kıldırdı. Sabah olunca Kuzeh tepesine gelip üzerinde vakfe yaptı. "Burası Kuzeh`dir, vakfe yeridir. Cem`in tamamı vakfe yeridir!" dedi. Sonra oradan ayrıldı, Mubassır vadisine geldi. Devesine vurdu. Deve dört nala koşarak vadiyi geçti. Orada durup, amcası Abbas (ra)`ın oğlu Fazl`ı devesinin terkisine aldı. Oradan Cemretu`l-Akabe`ye geldi ve taşlama yaptı. Sonra menhara (kesim yerine) geldi: "Burası menhardır (kurbanlarımızı keseceğimiz yer), Mina`nın her tarafı menhardır" buyurdu. Has`am kabilesinden genç bir kadın gelerek: "Ey Allah`ın Resulü! Babam yaşlanmış bir ihtiyardır, Allah`ın hacc farızası kendisine terettüp etmektedir. Ben ona bedel hacc yapabilir miyim?" diye bir sual sordu. Resulullah (sav): "Babana bedel hacc yap!" cevabını verdi. Bu sırada eliyle, devenin terkisinde bulunan Fazl`ın başını büktü. Amcası Abbas (ra): "Ey Allah`ın Resulü! Amcanın oğlu Fazl`ın başını niye büktün?" diye sordu. "İkisini de birer genç görüyorum. Onlar hakkında şeytanın şerrinden emin değilim!" dedi. Derken bir adam daha gelip: "Ey Allah`ın Resulü, ben traş olmazdan önce ifaza tavafını yaptım!" dedi. "Traş da ol, bunda mahzur yok!" cevabını aldı. Derken bir başkası daha gelip: "Ey Allah`ın Resulü, ben taşlama yapmazdan önce kurbanımı kesmiş bulundum!" dedi. "Taşlarını da at, bunda bir mahzur yok!" cevabını aldı. Sonra Resulullah (sav) Beytullah`a geldi, onu tavaf etti. sonra zemzem`e geldi ve: "Ey Abdulmuttaliboğulları, eğer halk size bunun üzerine galebe etmeyecek olsa mutlaka çekerdim" dedi.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dinini değiştirenin boynunu vurun."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Abdullah İbnu Sa`d İbni Ebi`s`Sarh, Hz. Peygamber (sav)`e katiplik yapıyordu. Şeytan ayağını kaydırdı; adam irtidad ederek kafirlere sığındı. Resulullah (sav) Fetih günü, onun öldürülmesini emretti. Ancak, Hz. Osman (ra) onu himayesi altına aldı. Resulullah da bu himayeyi tanıdı.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Ukl ve Ureyne kabilelerinden bir grup insan Resulullah (sav)`ın yanına gelip: "Ey Allah`ın Resulü! Biz hayvancılıkla uğraşıp sütle beslenen (çöl) insanlarıyız, (çift-çubukla uğraşan) köylüler değiliz" dediler. Bu sözleriyle, Medine`nin havasının kendilerine iyi gelmediğini ifade ettiler. Resulullah (sav), onlara (hazineye ait) develerin ve çobanın (bulunduğu yeri) tavsiye etti. Kendilerine oraya gitmelerini, develerin sütlerinden ve bevillerinden içmelerini söyledi. Gittiler, Harra bölgesine yarınca, İslam`dan irtidad ettiler. Hz. Peygamber (sav)`in çobanını da öldürüp develeri sürdüler. Haber, Hz. Peygamber (sav)`e ulaştı. Resulullah (sav), derhal arkadaşlarından takipçi çıkardı (yakalanıp getirildiler). Gözlerinin oyulmasını, ellerinin kesilmesini ve Harra`nın bir kenarına atılmalarını ve o şekilde ölüme terkedilmelerini emretti.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) develerini çalanların (el ve ayaklarını) kestiği, gözlerini de ateşle oyduğu zaman, Allah zülcelal hazretleri, Hz. Peygamberi itab etti ve mesele üzerine şu iyeti inzal buyurdu: "Allah ve Resulüne harp açanların cezası..." (Maide 33).
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Ömer (ra)`i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teala hazretleri Muhammed (sav)`a hak (din ile) gönderdi ve O`na Kitaba indirdi. Bu indirilenler arasında recm ayeti de vardı! Biz bu ayeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resulullah (sav) zina yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah`da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkara sapabilecek ve) Allah`ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalalete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübüt bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah`da mevcut bir haktır. Allah`a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teala` nın kitabına ilavede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah`a) yazardım."
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Allahu Teala Kur`an-ı Kerim`inde: "Kadınlarınızdan fuhşu irtikab edenlere karşı içinizden dört şahid getirin. Eğer şehadet ederlerse -onları ölüm alıp götürünceye, yahud Allah onlara bir yol açıncaya kadar- kendilerini evlerde alıkoyun (insanlarla ihtilaftan menedin)" buyurdu. (Nisa 15). Cenab-ı Hakk, bu ayette (zina meselesinde) önce kadını zikrettikten sonra, erkeği kadınla birlikte ele alarak şöyle demiştir: "Sizlerden fuhşu irtikab edenlerin her ikisini de (kınayarak) eziyete koşun. Eğer tevbe edip (nefislerini) ıslah ederlerse artık onlara (eziyetten) vazgeçin. Çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, en çok esirgeyendir" (Nisa 16). Cenab-ı Hakk bu ayeti, celde ayetiyle neshederek şöyle buyurdu: "Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüzer deynek vurun. Eğer Allah`a ve ahiret gününe inanıyorsanız bunlara, Allah`ın dinini tatbik hususunda, acıyacağınız tutmasın. Mü`minlerden bir zümre de bunların azabına (bu cezalarına) şahid olsun" (Nur 2). Sonra Nur süresinde recm ayeti nazil oldu. Önceki (celdeyi emreden) vahiy, bekar (zani) içindi. Sonra recm ayeti tilavetten kaldırıldı, ancak hükmü baki kaldı." (Bu rivayetin "...yüzer deynek vurun" ibaresine kadar olan kısımı Ebu Davud`a aittir, mütebakisini Rezin ilave etmiştir.)
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Sa`d İbnu Ubade (ra): "Ey Allah`ın Resulü, ne buyurursunuz, zevcemi bir erkekle yakalarsam dört şahid getirmek için bekleyecek miyim?" diye sordu. Resulullah (sav): "Evet bekleyeceksin!" dedi. (Müslim ve Ebu Davud`un bir diğer rivayetinde: "Bir adam, karısının yanında bir yabancı yakalasa onu öldürebilir mi ne dersiniz?" diye sorar, Resulullah (sav): "Hayır!" deyince, Sa`d: "Bilakis evet! Seni hak dinle şereflendiren Allah`a yemin ederim, fırsatı yakalarsam ondan önce kılıncımı işletirim" der. Resulullah (sav): "Efendinizin ne söylediğine bakın!" buyurur.)
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Hadis :
Resulullah (sav)`a, muhsan olmayan cariye zina yaparsa ne gerekir? diye sorulmuştu, şöyle cevap verdi: "Cariye zina yaparsa ona celde uygulayın, yine zina yaparsa yine celde uygulayın, yine zina yaparsa yine celde uygulayın ve sonra onu (kıldan mamul adi) bir ipe mukabil de olsa satın gitsin." (Bir rivayette: "(Efendisi) ona celde tatbik etsin, bir de ayıplamasın" denmiştir.)
Sıra :