Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

EN`ÂM SÛRESİ ÂYETLERİ

Sahih Buhari eserindeki EN`ÂM SÛRESİ ÂYETLERİ fasılı ile ilgili konular ve hadisler

Baslik :
KADINLARIN RESÛL-İ EKREM`E BÎATLERİ ÜMM-İ ATIYYE`NİN HAL TERCEMESİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e (İslâm üzere) bîat ettik. Bunun üzerine Resûlullah bize: (Allah`a hiç bir şeyi şerîk kılmamamız,) hakkındaki âyeti okudu. Ve bizi meyyit üzerine çığlıkla mâtem tutmaktan nehyetti. Bunun üzerine kadınlardan birisi (ki, Ümm-i Atıyye kendisidir) bîat etmekten elini çekti. Ve: "Yâ Resûla`llah filân kadın benimle berâber (câhiliyyet mâtemi yaptı. Üzerimde hakkı vardır.) Ondan izin almak isterim" dedi. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Ümm-i Atıyye`ye bir şey söylemedi, (sükût etti). Bunun üzerine kadın gitti. Sonra (müsâadesini alarak) gelip Resûlullah`a bîat etti.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
MÜNÂFİKÛN SÛRESİ MÜNÂFIKLARIN YALANDAN RESÛLULLÂH`I TASDÎKLERİ VE ZEYD İBN-İ ERKAM HADİSİ
Hadis :
Rivâyete göre müşârün-ileyh şöyle demiştir: Ben bir gazâda bulundum. Orada (münâfıkların reisi) Abdullah İbn-i Übey İbn-i Selûl`ün münâfıklara şöyle dediğini işittim: "Ey cemâat! Resûlullah`ın yanındakilere nafaka vermeyiniz, tâ ki etrâfından dağılsınlar!" Ve "onun (Peygamber`in) yanından Medîne`ye bir dönersek her halde izzet ve kuvveti ziyâde olan (yâni İbn-i Übey kendisi de münâfıklar) en zelîl ve zayıf olanı (Peygamberi ve Ashâbını) Medîne`den muhakkak çıkaracaktır" (Râvî Zeyd der ki) İbn-i Übeyy`in bu sözlerini ben amucam (Sa`d İbn-i Ubâde`ye), yâhut Ömer`e anlattım. O da Resûlullah`a arzetti. Bunun üzerine Resûlullah beni dâ`vet etti. Ben de İbn-i Übeyy`in sözlerini arz ettim. Bu def`a da Resûlullah İbn-i Übeyy ile Ashâbına haber gönderdi. Bunlar da gelerek: Biz böyle bir şey söylemedik, diye yemîn etmeleri üzerine Peygamber beni tekzîb, onları tasdîk buyurdu. Bunun üzerine ben o kadar mahzûn oldum ki, ömrüm içinde o derece hiç kederlenmedim. Artık eve kapandım, (beni yalancılıkla ithâm ederler korkusiyle evde oturuyordum). Bir taraftan da amucam: - Ey oğul tek durmadın, en sonu Resûlullah`ın tekzîbini ve gazabını istedin, diledin, diye beni kederlendiriverdi. (Son derece bunaldığım) bu sırada Azîz ve Celîl olan Allahu Teâlâ: ... Sûresi`ni indirdi. Bu sûrenin gelmesi üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bana haber gönderdi. (Huzûra varınca) bana bu sûreyi okudu. Ve: - Yâ Zeyd, Allahu Teâlâ seni tasdîk etti, buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ZEYD İBN-İ ERKAM`IN HAL TERCEMESİ
Hadis :
Rivâyete göre, Zeyd: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem münâfıkları kendileri için istiğfâr etmeğe dâ`vet etti de onlar başlarını büktüler, demiştir.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
RESÛLULLÂH`IN ENSÂR`A VE OĞULLARINA DUÂSI VE ZEYD İBN-İ ERKAM RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: Allahım, Sen Ensâr`ı, Ensâr`ın oğulları mağfiret eyle, dediğini işittim. Râvî Ensâr`ın oğullarının oğulları (yâni Ensâr`ın torunları) hakkında (duâ buyurulup buyurulmadığında) şüphe etmiştir.
Sıra :
 
Baslik :
TAHRÎM SÛRESİ PEYGAMBER`İN KADINLARININ GAYRETİ VE HZ. ÂİŞE HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Zeyneb Bint-i Cahş`ın nöbetinde bal şerbeti içerdi ve bu sûretle onun yanında çok kalırdı. Bunun üzerine Hafsa ile ben ittifâk ederek ikimizden hangimizin yanına Resûlullah gelirse ona: Yâ Resûla`llah, megafîr mi yediniz? Sizde megafîr kokusu duyuyorum, desin, diye söz birliği yaptık. (Resûl-i Ekrem geldiğinde Hafsa tarafından böyle söylendi.) Resûl-i Ekrem: Hayır ben magafîr yemedim. Yalnız Zeyneb Bint-i Cahş`ın yanında bal şerbeti içmiştim. Artık bir daha onu içmem, diye and içti. Ve "İşte yemîn ettim, sakın bunu (ne Âişe`ye ne de) başka bir kimseye duyurma!" diye tenbîh buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
ABESE SÛRESİ VE HZ. ÂİŞE HADİSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Kur`ân`ı ezberliyerek (talâkatle) okuyan hâfızın benzeri, vahiy getiren meleklerdir. (Fazîlette ikis berâberdir). Kur`ân`ı hâfız olmıyarak okuyan ve bu sûretle okumak kendisine zorluk veren kimse için de iki ecir vardır: (Kur`ân okumak ecri, zorluk ecri).
Sıra :
 
Baslik :
ŞEMS SÛRESİ SÂLİH PEYGAMBER VE SEMÛD KAVMİ VE ABDULLÂH İBN-İ ZEM`A RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in bir hutbesinde (Sâlih Peygamber`in) dişi devesini ve onu yıkıp öldüreni zikrederek şöyle buyurduğunu işittim dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah bu hutbesinde ... kavl-i şerîfini okuyup âyette bildirilen şakî, Semûd`un ulusu ve en güçlü ve kuvvetlisi idi. Kavim ve kabîlesi içinde (Mekke`de) Ebû Zem`a gibi arkalı olan bu şakî, deveyi öldürmeğe kıyâm etmişti (buyurdu ve hutbesine devâm ederek) kadınlardan (ve âile muâşeretinden) de bahsedip: "Sizden biriniz karısın köle döver gibi dayakla dövmek ister. Câiz ki, o günün sonunda (akşamında) o, karısının yatak eşidir" buyurdu (ki, kadınlarınıza saygılı olmanızı vasıyet ederim, demek oluyor). Bu hutbesinde Resûl-i Ekrem (âdâb-ı ictimâiyeden de bahsedip ezcümle) bir hatâ eseri yellenen kişiye gülerek onu teşhîr etmenin fenâlığından bahs ile: Kişinin işlediği böyle bir işe niçin güler (ve sâhibini utandırır) sınız? buyurdu. Bu hadîsin bir rivâyet tarîkında: "Zübeyr İbn-i Avvâm`ın amucası Ebû Zem`a benzeri" vârid olmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
İKRA` SÛRESİ VE İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ebû Cehil azgın bir tavır ile: - Eğer Muhammed`i Kâ`be derûnunda namaz kılar görürsem muhakkak onun boynunu çiğnerim, demişti. Bu haber Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e erişince Resûl-i Ekrem: - Ebû Cehil bu cinâyeti işlerse, muhakkak onu (azâb) melekleri yakalar, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
KEVSER SÛRESİ VE ÂYETLERİNİN TEFSÎRLERİ VE ENES İBN-İ MÂLİK İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ VE HZ. ÂİŞE RADİYA`LLÂHU ANHÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem semâya (ve âlî makamlara) yüceltildiği zaman (bu mi`râca âit gördüklerini anlatırken): Bir ırmağa götürüldüm ki, onun iki taraf sâhil (saraylar) ı içleri boş hâlis inci kubbelerdi, buyurdu. Cibrîl`e bu nedir? diye sordum. O da: İşte bu kevserdir, diye cevap verdi.
Sıra :
 
Baslik :
KEVSER SÛRESİ VE ÂYETLERİNİN TEFSÎRLERİ VE ENES İBN-İ MÂLİK İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ VE HZ. ÂİŞE RADİYA`LLÂHU ANHÂ HADİSİ
Hadis :
Rivâyete göre (Ebû Ubeyde tarafından Hazret-i) Âişe`ye: (Yâ Muhammed, emîn ol sana biz Kevser verdik!) âyetinin tefsîri soruldu. O da: "Kevser muazzam bir ırmaktır ki, Peygamberiniz salla`llahu aleyhi ve sellem`e bahşolunmuştur. Onun iki taraf sâhili, içi boş hâlis inci üzerine binâ kılınmıştır. Bu (mübârek) nehrin bardakları yıldız sayısıncadır", diye cevab verdi.
Sıra :